Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde ufak bir kasabada huzur ve güvenliği sağlayan bir polis karakolu varmış.
Bu karakoldaki Polisler özellikle akşam saatleri civarında kasaba halkının güvenliğini sağlamak maksadıyla guruplara ayrılarak kasaba sokaklarında dolaşıp, dururlarmış.
O karakolda görev yapan Polis memurları çocukları çok sever ve hepsi de cebini şekerle doldurarak karşı karşıya geldikları çocuklara şekerler verirlermiş. O yüzden Polis memurlarının görevinin ne olduğunu bilmeyen ufak çocuklar onlara şekerci amca diye hitap ederlermiş.
Hatta Eda ismindeki ufak kız çocuğu kendisine şeker veren polis amcalara çoğu zaman “Şekerci amca bana birde masal okur musun? ” diye talepte bulunurmuş.
Polislerde her seferinde Eda’ya Pinokyo Masalı’nı anlatırlarmış. Kasabadaki çocuklar hem güvenliği sağlayıp kötü adamları yakalayan hemde kendilerine sürekli olarak şeker veren bu Polis memurlarını çok seviyorlarmış.
Polis memurları akşam olduğu zaman Polis Arabasına biner tepe ışıklarını yakarak sokaklarda dolaşırken çocuklar evlerinde güvende uyur, Polis amcalarının kendilerini, kötülerden koruduklarını bilirlermiş.
O yüzden kasaba sokaklarında dolaşan Polisleri gören bazı çocuklar onlara el sallayarak sevgilerini gösterir, bazıları ise hemen onların yanına giderek sohbet ederlermiş.
Bir gün kasabaya dışarıdan gelen dilenci kılığındaki bir hırsızın, evlerin bahçelerine girerek tavuk çalmaya başlaması, büyüklerden fazla çocukları tedirgin etmişti.
Bir sabah parka giden çocuklar dostlarıyla oyun oynarken, Mete ismindeki çocuk “Duydunuz mu bu aralar birileri her gün bir evin kümesindeki tavukları çalıyormuş.”
Serap ” Evet işittik daha iki gün önce kapı komşumuzun kümesinden iki tavuk almışlar.”
Mete “Aslını söylemek gerekirse niye biz Polis amcaların yanına gidip yardım istemiyoruz.” Diye söylemiş
Ali “Ne duruyoruz öyleyse hadi hemen gidelim.”demiş. Tüm çocuklar oyun oynamayı bırakarak birliktece doğruca karakola giderek, Polislere kasabada yaşanan hırsızlık olayını baştan sona anlatmışlar.
Komiser “Aferin çocuklar, sizler bizleri bu durumdan haberdar etmemiş olsaydınız. Belkide hiç haberimiz olmayacak o kötü adamda sürekli olarak hırsızlık yapacaktı. Şimdi sizler şekerlerinizi aldıktan sonra doğruca parka giderek oyun oynamaya devam ediyorsunuz. Biz o kişiyi hemen bulacağız.” Demiş.
Çocuklar yüzlerindeki o tatlı gülümsemeyle Parka giderek oyunlarına devam etmişler. Polisler ise hemen bir plan yaparak kasabada en fazla Tavuğu bulunan evlerin Bahçesinde gizlenerek usulca beklemeye başlamışlar.
O gece Metelerin kümesine Tavuk çalmak için giren hırsızı yakalayan Polisler hemen onu karakola götürmüşler.
Polis amcalarının hırsızı yakaladıklarını işiten ve bu duruma çok sevinen çocuklar ertesi gün hemen polis amcalarına teşekkür etmek için Karakola gitmişler.
Polisler de çocuklara ” Bizler varken sizler korkmadan evlerinizde sorunsuz bir biçimde uyuyabilirsiniz. ” Demişler.
Polislerle biraz sohbet ettikten sonra şekerlerini de alan çocuklar onlara teker teker teşekkür ederek, sevinçle parka gidip oyun oynamaya devam etmişler.
Bu güzel Polis Masalı’da burada son buldu. Başka güzel Eğlendirici Masallar ile buluşmak üzere hoşçakalın…
