Roman Kitapları
Eski Saat PDF oku indir
Eski Saat PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Falih Rıfkı Atay tarafından kaleme alınan Eski Saat isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057531483 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Eski Saat kitabı 344 olarak yayınlanmıştır. Eski Saat kitabını 04.11.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Eski Saat PDF Oku.
Eski Saat PDF Oku
“Falih Rıfkı Atay’ın sürükleyici, zengin muhtevalı, zıt görünüm ve olaylara dayanarak tezlerini savunan bir üslubu mevcuttur.”
Prof. Dr. İlber ORTAYLI
İlk yazım 1910’da çıktı. 1914’e kadar Servet-i Fünun kalıplarında taklit nesir döktüm. Top oynar gibi kelime oynadım. Bir sevdiğim öldüğü zaman, nasıl yazacağımı düşünürdüm. Bütün hırsım, ismimi gazete sayfalarına geçirebilmekten ibaretti.
Kitabıma bu çıkartmalardan hiçbirini almadım.
Kafam 1914’te uyandı. Bir iki sene yazımı fikirleştirmeye uğraştım. Lakin 1918’e doğru kendimi bulabildim.
O zaman da bozgun ve inkıraz geldi çattı.
İmparatorluk bir kerpiç, bir çardak, bir çadır gibi çöktü. İhtiraslı, fakat şaşalamış, vurulmuş bir genç böyle bir kaos içinde acı ve usançtan başka ne ses çıkarabilir?
Kitabın başında bu yazıları bulacaksınız.
Mütarekenin ilk senesinde, ben de, sihirden, tılsımdan başka bir şey beklemiyordum. Akşam’daki ilk yazılarım, Bab-ı Âli Caddesi’nin ahlak ve ruh çirkefi içinde birtakım sızlanışlardır.
Kitabın ortalarına doğru bunları okuyacaksınız.
Anadolu’dan Mustafa Kemal’in sesi geldiği zaman, o zaman, kalbim doğrulup kalktı. Kuru dala yeniden özsu yürüdü; tomurcuk kurusu üzerinde kırmızı gül açtı.
Akşam’ın üçüncü sayfasının baş sütununu siper gibi kazıp içine yerleştim. Hainlik, tehlike, ıstırap, korku, orada göğüs göğüse bir kavganın bütün acılarını tattım; yalnız bir acı nedir bilmem: Ümitsizlik duymadım.
Günün fıkraları onlardır.
Sonra ne geliyor? Zafer ve sevinç… 1917’de yaşlıdım; 1922’de ilk gençliğe kavuştum.
Ve genç ölmeye, yirmi beş yaşımı ölüm dakikasına kadar dinç, gürbüz ve temiz götürmeye yemin ettim.
Kitabın son yazılarında işte bu ant mevcuttur.
Prof. Dr. İlber ORTAYLI
İlk yazım 1910’da çıktı. 1914’e kadar Servet-i Fünun kalıplarında taklit nesir döktüm. Top oynar gibi kelime oynadım. Bir sevdiğim öldüğü zaman, nasıl yazacağımı düşünürdüm. Bütün hırsım, ismimi gazete sayfalarına geçirebilmekten ibaretti.
Kitabıma bu çıkartmalardan hiçbirini almadım.
Kafam 1914’te uyandı. Bir iki sene yazımı fikirleştirmeye uğraştım. Lakin 1918’e doğru kendimi bulabildim.
O zaman da bozgun ve inkıraz geldi çattı.
İmparatorluk bir kerpiç, bir çardak, bir çadır gibi çöktü. İhtiraslı, fakat şaşalamış, vurulmuş bir genç böyle bir kaos içinde acı ve usançtan başka ne ses çıkarabilir?
Kitabın başında bu yazıları bulacaksınız.
Mütarekenin ilk senesinde, ben de, sihirden, tılsımdan başka bir şey beklemiyordum. Akşam’daki ilk yazılarım, Bab-ı Âli Caddesi’nin ahlak ve ruh çirkefi içinde birtakım sızlanışlardır.
Kitabın ortalarına doğru bunları okuyacaksınız.
Anadolu’dan Mustafa Kemal’in sesi geldiği zaman, o zaman, kalbim doğrulup kalktı. Kuru dala yeniden özsu yürüdü; tomurcuk kurusu üzerinde kırmızı gül açtı.
Akşam’ın üçüncü sayfasının baş sütununu siper gibi kazıp içine yerleştim. Hainlik, tehlike, ıstırap, korku, orada göğüs göğüse bir kavganın bütün acılarını tattım; yalnız bir acı nedir bilmem: Ümitsizlik duymadım.
Günün fıkraları onlardır.
Sonra ne geliyor? Zafer ve sevinç… 1917’de yaşlıdım; 1922’de ilk gençliğe kavuştum.
Ve genç ölmeye, yirmi beş yaşımı ölüm dakikasına kadar dinç, gürbüz ve temiz götürmeye yemin ettim.
Kitabın son yazılarında işte bu ant mevcuttur.