Sağlık Kitapları
Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? PDF oku indir
Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Prof. Dr. Zeki Bayraktar tarafından kaleme alınan Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257934602 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? kitabı 416 olarak yayınlanmıştır. Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? kitabını 02.03.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? PDF Oku.
Transseksüellik Cinsiyetin Değişimi mi İptali mi? PDF Oku
Cinsiyet hormon kullanımı ve/yahut ameliyatla değiştirilebilir mi? Cinsiyet, transseksüel cerrahi prosedürler uygulandığında değiştirilmiş mi oluyor yoksa İPTAL mi ediliyor? Erkekten kadına geçiş arzulayan translarda yapılan ameliyatlar [transseksüel cerrahi] feminizasyon mu sağlıyor yoksa ‘’kısmen feminizasyon ama daha çok MUTİLASYON [SAKATLAMA]’’ mu? Kadından erkeğe geçiş arzulayan translarda yapılan ameliyatlar maskülinizasyon mu sağlıyor yoksa ‘’kısmen maskülinizasyon ama daha çok MUTİLASYON’’ mu?
Transseksüel cerrahi genetik-doğumsal, hormonal yahut anatomik-fiziksel bir bozukluğun nasıl tedavi edileceği için değil [çünkü translarda böyle bir problem yoktur], ruhsal poblemlerin iyileştirilmesi için yapılmaktadır. Transseksüel cerrahiye onay veren ve yapan hekimlerin ileri sürdükleri gerekçe budur. Lakin alakalı çalışmalar [örneğin İsveç ve Danimarka kohortları] ruhsal poblemlerin transseksüel cerrahi ardından da [ömür boyu] devam ettiğini göstermektedir. Cinsiyet hoşnutsuzluğunda gerileme görülse de transseksüellerdeki tüm ruhsal sorunlar yaşam boyunca devam ediyordir. Hatta bazı translarda bu sorunlar ameliyattan sonra daha da artmaktadır. Üstelik bunlara yaşam değerini azaltan [cerrahiye bağlı] ilave sorunlar eklenmektedir. Ameliyat olan trans bireyin üreme işlevi tamamen, cinsel işlevi mühim miktarda yok olmakta, can sıkıcı ürogenital sorunlar gelişmekte, yaşam değeri manalı düzeyde düşmekte, hormon kullanımına bağlı akciğer, kalp-damar hastalıkları ve kanserler gibi ölümcül hastalıklar artmakta, intihar girişimi ve intiharlar dahil ruhsal poblemlerin tümü devam ediyor ve neticede trans bireyin yaşamı hemen hemen 25-28 yıl kısalmaktadır.
Hormonal yahut fiziksel hiçbir hastalık yok iken trans bireyi genital ve ekstra genital olarak sakatlayan, yaşam değerini azaltan ve ömrü 25-28 yıl kısaltan bir cerrahi, hangi gerekçe [endikasyon] ile yapılmaktadır? Bir ameliyat fakat verdiği zarardan daha fazla fayda sağlıyorsa [risk-fayda analizi net olarak fayda lehinde ise] yapılabilir. Transseksüel cerrahi ise [en azından bazı gruplarda] sağladığı faydadan daha fazla zarar veriyor. O halde niye yapılıyor? Bu, tıbbın ‘’önce zarar verme’’ şeklindeki kadim ilkesinin ihlali manasına gelmiyor mu? Bu, rıza mühendisliği marifeti ile bizzat sağlık profesyonelleri tarafından oluşturulan büyük bir iyatrojenik zarar değil midir? Bireyin ömrünü üçte bir oranında kısaltan böyle bir sistematik zarar başka hangi branşta var/var mı?
Bu kitapta bu soruları gündeme getiriyor ve olguyu tıbbî literatürde bulunan ama fazla gündeme getirilmeyen [görmezden gelinen] bilimsel veriler de dahil bine yakın akademik araştırma makalesine atıf yaparak izah ediyoruz.
Transseksüel cerrahi genetik-doğumsal, hormonal yahut anatomik-fiziksel bir bozukluğun nasıl tedavi edileceği için değil [çünkü translarda böyle bir problem yoktur], ruhsal poblemlerin iyileştirilmesi için yapılmaktadır. Transseksüel cerrahiye onay veren ve yapan hekimlerin ileri sürdükleri gerekçe budur. Lakin alakalı çalışmalar [örneğin İsveç ve Danimarka kohortları] ruhsal poblemlerin transseksüel cerrahi ardından da [ömür boyu] devam ettiğini göstermektedir. Cinsiyet hoşnutsuzluğunda gerileme görülse de transseksüellerdeki tüm ruhsal sorunlar yaşam boyunca devam ediyordir. Hatta bazı translarda bu sorunlar ameliyattan sonra daha da artmaktadır. Üstelik bunlara yaşam değerini azaltan [cerrahiye bağlı] ilave sorunlar eklenmektedir. Ameliyat olan trans bireyin üreme işlevi tamamen, cinsel işlevi mühim miktarda yok olmakta, can sıkıcı ürogenital sorunlar gelişmekte, yaşam değeri manalı düzeyde düşmekte, hormon kullanımına bağlı akciğer, kalp-damar hastalıkları ve kanserler gibi ölümcül hastalıklar artmakta, intihar girişimi ve intiharlar dahil ruhsal poblemlerin tümü devam ediyor ve neticede trans bireyin yaşamı hemen hemen 25-28 yıl kısalmaktadır.
Hormonal yahut fiziksel hiçbir hastalık yok iken trans bireyi genital ve ekstra genital olarak sakatlayan, yaşam değerini azaltan ve ömrü 25-28 yıl kısaltan bir cerrahi, hangi gerekçe [endikasyon] ile yapılmaktadır? Bir ameliyat fakat verdiği zarardan daha fazla fayda sağlıyorsa [risk-fayda analizi net olarak fayda lehinde ise] yapılabilir. Transseksüel cerrahi ise [en azından bazı gruplarda] sağladığı faydadan daha fazla zarar veriyor. O halde niye yapılıyor? Bu, tıbbın ‘’önce zarar verme’’ şeklindeki kadim ilkesinin ihlali manasına gelmiyor mu? Bu, rıza mühendisliği marifeti ile bizzat sağlık profesyonelleri tarafından oluşturulan büyük bir iyatrojenik zarar değil midir? Bireyin ömrünü üçte bir oranında kısaltan böyle bir sistematik zarar başka hangi branşta var/var mı?
Bu kitapta bu soruları gündeme getiriyor ve olguyu tıbbî literatürde bulunan ama fazla gündeme getirilmeyen [görmezden gelinen] bilimsel veriler de dahil bine yakın akademik araştırma makalesine atıf yaparak izah ediyoruz.