Roman Kitapları
Kurşun Kalem PDF oku indir
Kurşun Kalem PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Dilek Özhan Koçak tarafından kaleme alınan Kurşun Kalem isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786052652343 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Kurşun Kalem kitabı 200 olarak yayınlanmıştır. Kurşun Kalem kitabını 04.10.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Kurşun Kalem PDF Oku.
Kurşun Kalem PDF Oku
Taşrada Ölürken’le özgün ve tekinsiz bir kaleme sahip olduğunu gösteren Dilek Özhan Koçak’ın ikinci romanı: Kurşun Kalem.
İntikam, hesaplaşma, kısasa kısas… Gördüğü her kötülüğü sineye çeken, nefreti kendinde zararlı bilen ve acının müşterek yaşanmadığına inanan bireylerin dahi uğradığı çetin duraklar. Çocuk yahut yetişkin, öç alma isteği tek bir duyguyla, basit yahut derin bir öfkeyle kararır herkeste. Dilek Özhan Koçak bu kez ağır bir hesaplaşma hikâyesiyle çıkıyor okur karşısına. Bir ailenin yok oluşunu, kabarık bir kin defteriyle, her şeye şahit bir çorapla, bildiklerini yalnızca “hav”layabilen köpeklerle ve ölümü olabilecek kılan araçlarla anlatıyor. Ustaca kurguladığı bu hikâyeyi, Hakkı’nın ahkâmını ve adaletini dipdiri bir dehşetle bırakıyor okurun vicdanına.
“(…) Ekledim çünkü uzun süre bu ödeşmenin sıradan, süssüz ve kendiliğinden olması için elimden geleni yaptım. Bekledim, rastlantıların bir ipe dizilmiş gibi birbirini izlemesini, yani âlemdeki o ince terazinin tartıp yönettiği zamanın, kendi kendine adalet çarkını tetiklemesini bekledim. Boşu boşuna. İşte ölüyorum bir daha.
Önce hatırlayıp fark etmek, sonra nefret etmek, sevmek, reddetmek, sonra da unutmak yollarından defalarca geçerek, o ufak, adeta cisimleşip bir çekirdeğe dönüşmüş öfke, adeta çatlayacağı zamanı bekleyen bir koza zannettiğim, arada bir bir bitki gibi yeşermesini beklediğim, kafamın içinde birlikte yaşamak zorunda kaldığım kurşun çekirdeğinden kurtulduğumu sandım. Bu kez gerçekten ölüyorum.”
İntikam, hesaplaşma, kısasa kısas… Gördüğü her kötülüğü sineye çeken, nefreti kendinde zararlı bilen ve acının müşterek yaşanmadığına inanan bireylerin dahi uğradığı çetin duraklar. Çocuk yahut yetişkin, öç alma isteği tek bir duyguyla, basit yahut derin bir öfkeyle kararır herkeste. Dilek Özhan Koçak bu kez ağır bir hesaplaşma hikâyesiyle çıkıyor okur karşısına. Bir ailenin yok oluşunu, kabarık bir kin defteriyle, her şeye şahit bir çorapla, bildiklerini yalnızca “hav”layabilen köpeklerle ve ölümü olabilecek kılan araçlarla anlatıyor. Ustaca kurguladığı bu hikâyeyi, Hakkı’nın ahkâmını ve adaletini dipdiri bir dehşetle bırakıyor okurun vicdanına.
“(…) Ekledim çünkü uzun süre bu ödeşmenin sıradan, süssüz ve kendiliğinden olması için elimden geleni yaptım. Bekledim, rastlantıların bir ipe dizilmiş gibi birbirini izlemesini, yani âlemdeki o ince terazinin tartıp yönettiği zamanın, kendi kendine adalet çarkını tetiklemesini bekledim. Boşu boşuna. İşte ölüyorum bir daha.
Önce hatırlayıp fark etmek, sonra nefret etmek, sevmek, reddetmek, sonra da unutmak yollarından defalarca geçerek, o ufak, adeta cisimleşip bir çekirdeğe dönüşmüş öfke, adeta çatlayacağı zamanı bekleyen bir koza zannettiğim, arada bir bir bitki gibi yeşermesini beklediğim, kafamın içinde birlikte yaşamak zorunda kaldığım kurşun çekirdeğinden kurtulduğumu sandım. Bu kez gerçekten ölüyorum.”