Roman Kitapları
Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir PDF oku indir
Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Ahmet Çakmak tarafından kaleme alınan Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786253690151 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir kitabı 124 olarak yayınlanmıştır. Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir kitabını 31.08.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir PDF Oku.
Çütkafa’nın Kitabı 1915, Diyarbekir PDF Oku
Sanki bir asır geçmişçesine, bir süre donakaldı oracıkta. (…) Kimse bilmiyordu kitabedeki kelimelerin onu buraya çivilediğini. Gördükleri hanın yüksekçe kapısının girişinde, kapının üzerindeki taşlara bakıp donan bir âdemdi yalnızca. Bu yolculukta başına gelecekler tayin edilmişti çoktan.
2003 Cigerxun Şiir Ödülü’nü kazanan Ahmet Çakmak, şiir kitaplarının ardından yazdığı Çütkafa’nın Kitabı romanıyla nakış gibi işlediği karakterler üzerinden Diyarbakır Suriçi’nin bir yüzyıllık hikâyesini bir solukta anlatıyor:
Suriçi içten içe kaynıyor, memleketin başka her yerinden de daha fazla. Yan yana yaşayanlar bir kez daha ayrı yerlere savruluyor ve olan bitenle yüzleşmek, en büyük acıları yaşayanlara düşüyor gene. Çütkafa’nın Kitabı bizden önce yaşananlarla örülen kendi yaşamımızın, hayatlarımızın hikâyesi.
Onları sıra sıra alıp götürdükleri vakit, tüm kötülüklerin, hainliklerin dağıldığı, insanın insana, börtü böceğe selam alıp verdiği vakitler değil miydi?
2003 Cigerxun Şiir Ödülü’nü kazanan Ahmet Çakmak, şiir kitaplarının ardından yazdığı Çütkafa’nın Kitabı romanıyla nakış gibi işlediği karakterler üzerinden Diyarbakır Suriçi’nin bir yüzyıllık hikâyesini bir solukta anlatıyor:
Suriçi içten içe kaynıyor, memleketin başka her yerinden de daha fazla. Yan yana yaşayanlar bir kez daha ayrı yerlere savruluyor ve olan bitenle yüzleşmek, en büyük acıları yaşayanlara düşüyor gene. Çütkafa’nın Kitabı bizden önce yaşananlarla örülen kendi yaşamımızın, hayatlarımızın hikâyesi.
Onları sıra sıra alıp götürdükleri vakit, tüm kötülüklerin, hainliklerin dağıldığı, insanın insana, börtü böceğe selam alıp verdiği vakitler değil miydi?