Tarih Kitapları
Hindistan Türk Tarihi PDF Oku
Hindistan Türk Tarihi PDF oku, PDF kitap depomuzda, M. Melis Savaş tarafından kaleme alınan Hindistan Türk Tarihi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 22.03.2024 dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9786256967663 sayfadan oluşan Hindistan Türk Tarihi kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Hindistan Türk Tarihi kitabını Murat Çaylı numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Hindistan Türk Tarihi PDF Oku.
Hindistan Türk Tarihi PDF Oku
Türklerin Hindistan’la münasebetleri kadim çağlara dayanmasına rağmen bu durumu tarihî kaynaklar üzerinde MÖ 1. binden ibu yana takip etmek olabilecekdür. Nitekim MÖ 3. yüzyılda Kuzeybatı Hindistan’a hâkim olan ve günümüze Sicistan/Sakastan ülke adını miras olarak bırakan Sakaları müteakip, Tanrı Kut Mo-tun’un Türk ili Türkistan’da gerçekleştirdiği birtakım faaliyetler neticesinde Afganistan ve bugünkü Pakistan topraklarına sığınan Yüe-chilerin bir kısım boyları, milad başlarında Kuşan Devleti’ni teşkil etmişlerdir. Bu devlet, Ganj Nehri ile İndus arasındaki bütün Kuzey Hindistan’a hâkim olmuş ve bölgede Buddhizm’in serpilip gelişeceği bir zemin yarattığı gibi ilk defa bir dinî konsülü de bir araya getirmiştir. Kuşan Devleti, Buddhizm’in özellikle Çin-Moğolistan sahasına yayılmasını sağlamıştır. Kuşanlardan sonra tarih sahnesine çıkan Ak Hunlar, Hint toplumunun hafızasında silinmez bir yer edinmiştir.
Ak Hunları müteakip 7. yüzyılın sonlarından ibu yana, daha çok kuzeydeki dağlık kesime çekilmek zorunda kalan Türk zümreleri İslâm kaynaklarında da bulunmaktadır. Bunlar Türk Şahiler, Kalaçlar, Karluk Kağanlığı vb. devletlerdir. Bunlar Gazneliler dönemine kadar varlıklarını koruyacaklar, Gazne’ye çekilerek merkezî hükûmeti Alp Tegin ve yerine geçen oğlu Sebük Tegin’in teşkil edeceği bir topluluk olacaklardır. Gazneliler, özellikle Mahmûd zamanında Kuzey Hindistan’ın diğer bölgelerinde yapacakları siyasi faaliyetler için Hindistan’ı zenginlik kaynağı olarak görecekler ve on yedi sefer ardından Kuzey Hindistan’a hâkim olacaklardır. Bu süreç, bunun yanı sıra Hind kıtasında İslâm’ın da silinmez bir biçimde yerleşmesine neden olacaktır. Kısa bir araya müteakip Gazneli mirasına konan Gurlular, Türk Memlûkleri eliyle Kuzey Hindistan’ı yeni baştan İslâm hâkimiyetine alırken bunun yanı sıra Moğolların yeryüzünü kasıp kavurduğu ve Türklerin de sığınacak yurt aradığı bir zamanda Kuzey Hindistan’daki Delhi Türk Sultanlığı’nın tesisine vasıta olacaklardır.
1206’da Kıpçak-Uluborlu kabilelerinden bir Türk boyu olan Kutbeddin Aybek’le başlayan bu süreç, 1414’te Tuğluk hâkimiyetinin sona ermesiyle 100 yıllık bir inkıtaya uğrayacak ve nihayet 1526’da Panipat Meydan Muharebesi’ni müteakip, Timurlardan Babür Şah eliyle bu bölgelerde Türk hâkimiyeti yeniden canlanarak 1857’ye kadar etkin hâle getirilecektir.
Ak Hunları müteakip 7. yüzyılın sonlarından ibu yana, daha çok kuzeydeki dağlık kesime çekilmek zorunda kalan Türk zümreleri İslâm kaynaklarında da bulunmaktadır. Bunlar Türk Şahiler, Kalaçlar, Karluk Kağanlığı vb. devletlerdir. Bunlar Gazneliler dönemine kadar varlıklarını koruyacaklar, Gazne’ye çekilerek merkezî hükûmeti Alp Tegin ve yerine geçen oğlu Sebük Tegin’in teşkil edeceği bir topluluk olacaklardır. Gazneliler, özellikle Mahmûd zamanında Kuzey Hindistan’ın diğer bölgelerinde yapacakları siyasi faaliyetler için Hindistan’ı zenginlik kaynağı olarak görecekler ve on yedi sefer ardından Kuzey Hindistan’a hâkim olacaklardır. Bu süreç, bunun yanı sıra Hind kıtasında İslâm’ın da silinmez bir biçimde yerleşmesine neden olacaktır. Kısa bir araya müteakip Gazneli mirasına konan Gurlular, Türk Memlûkleri eliyle Kuzey Hindistan’ı yeni baştan İslâm hâkimiyetine alırken bunun yanı sıra Moğolların yeryüzünü kasıp kavurduğu ve Türklerin de sığınacak yurt aradığı bir zamanda Kuzey Hindistan’daki Delhi Türk Sultanlığı’nın tesisine vasıta olacaklardır.
1206’da Kıpçak-Uluborlu kabilelerinden bir Türk boyu olan Kutbeddin Aybek’le başlayan bu süreç, 1414’te Tuğluk hâkimiyetinin sona ermesiyle 100 yıllık bir inkıtaya uğrayacak ve nihayet 1526’da Panipat Meydan Muharebesi’ni müteakip, Timurlardan Babür Şah eliyle bu bölgelerde Türk hâkimiyeti yeniden canlanarak 1857’ye kadar etkin hâle getirilecektir.