Edebiyat Kitapları
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) PDF Oku
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) PDF oku, PDF kitap depomuzda, François Georgeon tarafından kaleme alınan Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 05.04.2024 dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9789750536434 sayfadan oluşan Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) kitabını Alev Er numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) PDF Oku.
Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri Yusuf Akçura (1876-1935) PDF Oku
François Georgeon, Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri-Yusuf Akçura’da yalnızca bir biyografi sunmuyor, Türk Derneği’nin kurucuları arasında bulunan, Türk Yurdu dergisinin de yöneticiliğini yapmış Akçura’nın düşünce dünyasının izlerini çocukluğundan başlayarak sürüyor, Birinci Dünya Savaşı’ndaki çabalarından, Cumhuriyet kurulduktan sonra Meclis’te yürüttüğü çalışmalara dek bu izlerin eyleme nasıl dönüştüklerini inceliyor. Akçura’nın düşünce yaşamına katkılarının, özgün fikirlerinin önemini vurguluyor. Döneminin diğer Türkçü düşünürlerinden farkını ortaya koyarak pantürkizmin mucidi Yusuf Akçura’yı, kendi eserleri ve düşünce hattı üzerinden değerlendirerek ihmal edilmiş eleştirel, modern ve yenilikçi yönünü görülmektedirıyor.
“İslâm ülkelerinde yüzsenelerdan beri egemen olan fikrî tutum geleneklere saygı gösterme ve tefsir anlayışıydı. Geleneğin ve tefsirin iktidarının yerine, tarihin ve eleştirinin egemenliğini getirmeye çalışmak; şüphesiz ki bu bir düşünsel devrim niteliğindedir. Akçura, bu, tarihe ‘dönüş’ olgusunda ön planda bulunanlardan biriydi; tarih onu açık düşünceli, yaşadığı dünyayı en iyi anlayan aydınlardan biri kılmıştı. Akçura, dünya sahnesine yeni toplumsal, ekonomik ve siyasal güçlerin çıktığını kavramıştı. Türk toplumu er geç bu güçlerle yüz yüze gelecekti.”
“İslâm ülkelerinde yüzsenelerdan beri egemen olan fikrî tutum geleneklere saygı gösterme ve tefsir anlayışıydı. Geleneğin ve tefsirin iktidarının yerine, tarihin ve eleştirinin egemenliğini getirmeye çalışmak; şüphesiz ki bu bir düşünsel devrim niteliğindedir. Akçura, bu, tarihe ‘dönüş’ olgusunda ön planda bulunanlardan biriydi; tarih onu açık düşünceli, yaşadığı dünyayı en iyi anlayan aydınlardan biri kılmıştı. Akçura, dünya sahnesine yeni toplumsal, ekonomik ve siyasal güçlerin çıktığını kavramıştı. Türk toplumu er geç bu güçlerle yüz yüze gelecekti.”