PDF Kitap
Resmi Dini Söylemin Eleştirisi PDF Oku
Resmi Dini Söylemin Eleştirisi PDF oku, PDF kitap depomuzda, Muhammed Müctehid Şebusteri tarafından kaleme alınan Resmi Dini Söylemin Eleştirisi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. Nakd-i Ber Kıraat-i Resmi Ez Din dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9786055793456 sayfadan oluşan Resmi Dini Söylemin Eleştirisi kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Resmi Dini Söylemin Eleştirisi kitabını 17.04.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Resmi Dini Söylemin Eleştirisi PDF Oku.
Resmi Dini Söylemin Eleştirisi PDF Oku
Resmî dinî söylem oldukça önemli krizle yüz yüzedır. Yazarımız, bu krizin en mühim gördüğü iki sebebi üzerinde durmaktadır:
Birincisi bir din olarak İslam’ın bütün zamanlar için geçerli siyasi, iktisadi ve fıkıhtan kaynaklanan hukuki bir sistemi olduğunun ileri sürülmesidir. Bu iddianın sahiplerine göre Müslümanlar bütün zamanlarda bu düzenlemelere göre yaşamalı ve bunlarla amel etmelidir. Allah da onlardan bunu istemektedir. Yaşadığımız krizin en mühim nedenlerinden birini bu delilsiz, temelsiz ve bir o kadar da yanlış olan bu iddiada ısrar edilmesidir.
İkinci neden ise devletin İslam hükümlerini uygulamakla yükümlü olduğunun savunulmasıdır. Gerek İslam’ın hakikati gerekse Müslüman toplumların yaşamakta olduğu gerçeklikle hiçbir biçimde bağdaşmayan bu iki iddiada ayak diretilmesi hiç istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta ve ciddi krizlere yol açmaktadır.
Peki, bir din olarak İslam tüm zamanlar için geçerli bir hukuk sistemi midir?
Devlet İslam hükümlerini uygulamakta ne kadar sorumludur?..
Daha bir çok sorunun cevabı ve krizden çıkış önerisi…
Birincisi bir din olarak İslam’ın bütün zamanlar için geçerli siyasi, iktisadi ve fıkıhtan kaynaklanan hukuki bir sistemi olduğunun ileri sürülmesidir. Bu iddianın sahiplerine göre Müslümanlar bütün zamanlarda bu düzenlemelere göre yaşamalı ve bunlarla amel etmelidir. Allah da onlardan bunu istemektedir. Yaşadığımız krizin en mühim nedenlerinden birini bu delilsiz, temelsiz ve bir o kadar da yanlış olan bu iddiada ısrar edilmesidir.
İkinci neden ise devletin İslam hükümlerini uygulamakla yükümlü olduğunun savunulmasıdır. Gerek İslam’ın hakikati gerekse Müslüman toplumların yaşamakta olduğu gerçeklikle hiçbir biçimde bağdaşmayan bu iki iddiada ayak diretilmesi hiç istenmeyen sonuçların ortaya çıkmasına zemin hazırlamakta ve ciddi krizlere yol açmaktadır.
Peki, bir din olarak İslam tüm zamanlar için geçerli bir hukuk sistemi midir?
Devlet İslam hükümlerini uygulamakta ne kadar sorumludur?..
Daha bir çok sorunun cevabı ve krizden çıkış önerisi…