Edebiyat Kitapları
Üç Memo PDF Oku
Üç Memo PDF oku, PDF kitap depomuzda, Metin Gökalp tarafından kaleme alınan Üç Memo isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786258030327 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Üç Memo kitabı 368 olarak yayınlanmıştır. Üç Memo kitabını 30.04.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Üç Memo PDF Oku.
Üç Memo PDF Oku
1451 senesinden bu yana anlatılagelen Memê Alan destanı, Cumhuriyet öncesi Osmanlı’nın son dönemlerinde, seferberlik esnasında yaşayan Memo ile Cumhuriyet zamanında yaşayan Mehmet Sidar’ın hikâyelerinin bir kurgu içinde birleştirilmesiyle vücut bulmuş bir destandır.
Özellikle çokça duyduğumuz Memê Alan (Mem u Zin) destanı, Mehmet Sidar’ın babasının ağzından anlatılan, bir dengbej anlatımı şekli ile dersim yöresine ait kendine özgü öğeler ve betimlemeler barındırmaktadır. Bu anlatım, bunun yanı sıra Türkçe kaleme alınması ile de bir ilktir. Türk okurun bu destanı okuması ve anlaması, bu anlamda mühimdir.
Bu hikâyeler; bize hasreti, özlemi, acıyı en yalın şekli ile dile getirmektedir. Ve burada anlaşıldığı gibi acıların ne dili ne dini ne de ülkesi mevcuttur. Hasret, acı gibi duygular, milletler üstüdür. Bu üç hikâye şekli bize tam da bunu gösterir. Hangi ulustan olursak olalım; hangi dine yahut mezhebe ait olursak olalım, acılarımız, hasretlerimiz ve dertlerimiz ortaktır. Tarihte ve şimdilerde dünya çapında yaşanan acı olaylar, çoğu kez önyargı ve ırkçı duygulardan kaynaklanmaktadır. İşte tam da bu çelişkilerden ve önyargılardan dolayıdır ki, günümüz Türkiye’sinde de bir çok acı olay yaşanmıştır.
Aynı zamanda bir belgesel tadında Kürtlerin ve diğer Ortadoğu halklarının tarihlerini de öz ve yalın bir biçimde yansıtması yönünden bu roman, kanımca değişik bir öneme sahip olacaktır.
Özellikle çokça duyduğumuz Memê Alan (Mem u Zin) destanı, Mehmet Sidar’ın babasının ağzından anlatılan, bir dengbej anlatımı şekli ile dersim yöresine ait kendine özgü öğeler ve betimlemeler barındırmaktadır. Bu anlatım, bunun yanı sıra Türkçe kaleme alınması ile de bir ilktir. Türk okurun bu destanı okuması ve anlaması, bu anlamda mühimdir.
Bu hikâyeler; bize hasreti, özlemi, acıyı en yalın şekli ile dile getirmektedir. Ve burada anlaşıldığı gibi acıların ne dili ne dini ne de ülkesi mevcuttur. Hasret, acı gibi duygular, milletler üstüdür. Bu üç hikâye şekli bize tam da bunu gösterir. Hangi ulustan olursak olalım; hangi dine yahut mezhebe ait olursak olalım, acılarımız, hasretlerimiz ve dertlerimiz ortaktır. Tarihte ve şimdilerde dünya çapında yaşanan acı olaylar, çoğu kez önyargı ve ırkçı duygulardan kaynaklanmaktadır. İşte tam da bu çelişkilerden ve önyargılardan dolayıdır ki, günümüz Türkiye’sinde de bir çok acı olay yaşanmıştır.
Aynı zamanda bir belgesel tadında Kürtlerin ve diğer Ortadoğu halklarının tarihlerini de öz ve yalın bir biçimde yansıtması yönünden bu roman, kanımca değişik bir öneme sahip olacaktır.