Tarih Kitapları
Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri PDF Oku
Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri PDF oku, PDF kitap depomuzda, Ambrose Bierce tarafından kaleme alınan Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 30.04.2024 dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9786256306004 sayfadan oluşan Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri kitabını Ayşe Gülden Tunalı numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri PDF Oku.
Hayatın Ortasında Asker ve Sivillerin Hikayeleri PDF Oku
On dokuzuncu yüzyılın son çeyreğinde Kuzey’in Federal Ordu’su karşısında Güney’in Konfederasyon Birlikleri’nin çarpıştığı Amerikan iç savaşına, yaşanmış askeri ve sivil hayata ilişkin hikayeler ile ışık tutan bu eser ilk etapta ülkenin ileri gelen yayınevleri tarafından reddedilmiştir. Eserde zıt cephelerde savaşan bitişik tarlalardaki komşuların, bir biçimde yolları ayrılmış kardeşlerin, baba ve oğulların yahut eşi tarafından aldatılan bir centilmenin onur ve saygınlık adına verdiği mücadele anlatılmaktadır. Bazı zaman bir çocuğun oyun zannettiği iç savaşın acımasız yüzü, kimi zaman hüzünlü kimi zaman trajigülünç bir biçimde yansıtılmıştır.
“Ama bu sakat ve kanlar içindeki adamlar, çocuğun gülüşü ile kendi korkunç ciddiyetleri arasındaki dramatik tezattan, en az onun kadar habersiz sürünmeye devam ediyorlardı. Ona göre bu neşeli bir gösteriydi. Babasının siyahi kölelerinin onu eğlendirmek için elleri ve dizleri üzerinde süründüklerini görmüş ve onların kendi atları olduklarına inanarak üzerlerine binmişti. Şimdi bu sürünen figürlerden birine arkadan yaklaştı ve çevik bir hareketle üzerine bindi. Adam göğsünün üzerine çöktü, toparlandı, ufak çocuğu eğitimsiz bir tayın yapabileceği gibi hiddetle yere fırlattı ve sonra alt çenesi olmayan yüzünü ona doğru çevirdi…”
“Ama bu sakat ve kanlar içindeki adamlar, çocuğun gülüşü ile kendi korkunç ciddiyetleri arasındaki dramatik tezattan, en az onun kadar habersiz sürünmeye devam ediyorlardı. Ona göre bu neşeli bir gösteriydi. Babasının siyahi kölelerinin onu eğlendirmek için elleri ve dizleri üzerinde süründüklerini görmüş ve onların kendi atları olduklarına inanarak üzerlerine binmişti. Şimdi bu sürünen figürlerden birine arkadan yaklaştı ve çevik bir hareketle üzerine bindi. Adam göğsünün üzerine çöktü, toparlandı, ufak çocuğu eğitimsiz bir tayın yapabileceği gibi hiddetle yere fırlattı ve sonra alt çenesi olmayan yüzünü ona doğru çevirdi…”