Gezi Kitapları
Haydi Yola Çıkıyoruz! PDF Oku
Haydi Yola Çıkıyoruz! PDF oku, PDF kitap depomuzda, Işıl Özgentürk tarafından kaleme alınan Haydi Yola Çıkıyoruz! isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9789751422019 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Haydi Yola Çıkıyoruz! kitabı 192 olarak yayınlanmıştır. Haydi Yola Çıkıyoruz! kitabını 22.11.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Haydi Yola Çıkıyoruz! PDF Oku.
Haydi Yola Çıkıyoruz! PDF Oku
Elinizdeki kitap benim annemle babama minnettarlığımın bir ufak armağanı…
Gaziantep doğumluyum ve ufak yaşlarda öğretmen olan annem, biz çocuklarını alıp o zamanlar adı Belkıs harabeleri olan Zeugma antik kentine, Urfa’nın balıklı gölüne, bir masal kenti Mardin’e ve Dara harabelerine, İskenderun’un dalgasız denizine, Gaziantep’in Yesemek Hitit Açıkhava Müzesi’ne götürmeseydi ben gezgin olamazdım.
Maarif müdür muavini olan babam gocuğunu kuşanıp, beni kendi kullandığı cipine atıp dillerini bilmediğim, kadınların dövmeli yüzlerine hayretle baktığım, yolları bile olmayan dağ köylerine götürmeseydi, dostlarıyla Fırat’ta dinamitle balık avlanmalarına tanık olmasaydım ben, ben olamazdım. Dokuz yaşında beni trendeki bireylere emanet edip İzmir bağlarında yaşayan halamlara göndermeseydi belki de dünyayı hiç merak etmezdim.
İyi ki öyle yapmışlar da tutkulu bir gezgin oldum. Dünyanın tüm renklerini yaşadım; dinleri, gelenek ve görenekleri yaşadığım ülkeden fazla farklı olan coğrafyalarda dolaştım. Ve kürkçü dükkânı İstanbul’a döndüğümde, kırk iki uygarlığın tüm izleriyle dolu, dünyanın en renkli ülkesinde yaşadığıma defalarca sevindim.
İşte bu kitap, o gezilerin ufak bir demeti…
Şimdi gezgin olmanın sırası sizde…
Işıl Özgentürk
Gaziantep doğumluyum ve ufak yaşlarda öğretmen olan annem, biz çocuklarını alıp o zamanlar adı Belkıs harabeleri olan Zeugma antik kentine, Urfa’nın balıklı gölüne, bir masal kenti Mardin’e ve Dara harabelerine, İskenderun’un dalgasız denizine, Gaziantep’in Yesemek Hitit Açıkhava Müzesi’ne götürmeseydi ben gezgin olamazdım.
Maarif müdür muavini olan babam gocuğunu kuşanıp, beni kendi kullandığı cipine atıp dillerini bilmediğim, kadınların dövmeli yüzlerine hayretle baktığım, yolları bile olmayan dağ köylerine götürmeseydi, dostlarıyla Fırat’ta dinamitle balık avlanmalarına tanık olmasaydım ben, ben olamazdım. Dokuz yaşında beni trendeki bireylere emanet edip İzmir bağlarında yaşayan halamlara göndermeseydi belki de dünyayı hiç merak etmezdim.
İyi ki öyle yapmışlar da tutkulu bir gezgin oldum. Dünyanın tüm renklerini yaşadım; dinleri, gelenek ve görenekleri yaşadığım ülkeden fazla farklı olan coğrafyalarda dolaştım. Ve kürkçü dükkânı İstanbul’a döndüğümde, kırk iki uygarlığın tüm izleriyle dolu, dünyanın en renkli ülkesinde yaşadığıma defalarca sevindim.
İşte bu kitap, o gezilerin ufak bir demeti…
Şimdi gezgin olmanın sırası sizde…
Işıl Özgentürk
