Edebiyat Kitapları
Acayip Türküler PDF oku indir
Acayip Türküler PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Nusret Kantarcı Fısher tarafından kaleme alınan Acayip Türküler isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786256866089 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Acayip Türküler kitabı 304 olarak yayınlanmıştır. Acayip Türküler kitabını 12.03.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Acayip Türküler PDF Oku.
Acayip Türküler PDF Oku
Geçmişten, yaşanmış bitmiş, dâhi büyük bir kısmı unutulmuş anıları anlamamak gerekir. Adeta bir denizdir içinde yüzdüğümüz, suyun üzerinde aynı yerde durmak istediğimizde de elimizi ayağımızı çırparken devinim devam eder.
İşte geçmişin de böyle tekrar tekrar yeni bir hikâyeymiş zannıyla yaşanma gibi bir doğası mevcuttur. Farezya’da iki bin beş yüz yıllık bir medeniyetin taş ve mermer kalıntıları, bin dokuz yüz ellilerin sonunda asfaltı dökülmüş ana yol, seksen yıllık zeytin ağaçları, Kurtuluş Savaşı Kahramanları Heykeli bizim için o kentin sarih tarihini anlatıyordu.
Bir de bizim yine bildiğimiz, ama hatırlayamadığımız, hâlâ içinde yaşadığımız, görünmeyen geçmiş, tıpkı fotoğrafını çekmişçesine varlıklarından emin olduğumuz, fakat hiçbir zaman içine giremeyeceğimiz yer kabuğunun altındaki tabakaların gerçeklikleri gibi tartışılmaz, görünmeyen katmanlarda varlığını sürdürüyordu.
Bizler, aşağı yukarı hareket eden dalgalar gibi tekrar tekrar karşımıza çıkan geçmişimizle çarpışıp dururken, bazılarımız, tüm eski hesaplar kapanmadıkça yeni bir hikâyeye başlayamıyordu.
İşte geçmişin de böyle tekrar tekrar yeni bir hikâyeymiş zannıyla yaşanma gibi bir doğası mevcuttur. Farezya’da iki bin beş yüz yıllık bir medeniyetin taş ve mermer kalıntıları, bin dokuz yüz ellilerin sonunda asfaltı dökülmüş ana yol, seksen yıllık zeytin ağaçları, Kurtuluş Savaşı Kahramanları Heykeli bizim için o kentin sarih tarihini anlatıyordu.
Bir de bizim yine bildiğimiz, ama hatırlayamadığımız, hâlâ içinde yaşadığımız, görünmeyen geçmiş, tıpkı fotoğrafını çekmişçesine varlıklarından emin olduğumuz, fakat hiçbir zaman içine giremeyeceğimiz yer kabuğunun altındaki tabakaların gerçeklikleri gibi tartışılmaz, görünmeyen katmanlarda varlığını sürdürüyordu.
Bizler, aşağı yukarı hareket eden dalgalar gibi tekrar tekrar karşımıza çıkan geçmişimizle çarpışıp dururken, bazılarımız, tüm eski hesaplar kapanmadıkça yeni bir hikâyeye başlayamıyordu.