Gerilim Kitapları
Kabustan Gelen PDF Oku
Kabustan Gelen PDF oku, PDF kitap depomuzda, Murat Ukray tarafından kaleme alınan Kabustan Gelen isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257157308 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Kabustan Gelen kitabı 554 olarak yayınlanmıştır. Kabustan Gelen kitabını 17.05.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Kabustan Gelen PDF Oku.
Kabustan Gelen PDF Oku
Düşlerimiz gerçek olsaydı ne olurdu?
Peki, ya Kabuslarımız?
İtalya’nın antik Pompei kentinde 2012 senesinde başlayan ve 10 senedir devam eden gizemli bir kazı çalışmasını yürüten Arkeolog John Smith, bir gün enteresan bir heykel bulur ve ufak kızı Elsa onun bu heykeli bulup eve getirmesinden sonra, bir gece aniden enteresan ve korkunç kabuslar görmeye başlar. İlk başta önemsenmeyen bu rüyalar, Arkeoloğun ve ardından da tüm dünyanın kaderini değiştiren, ulaşan korkunç bir felaketle alakalı bir dizi şifreli mesaj içermektedir ve daha da korkuncu, zamanla bu kabuslar gerçekleşmeye başlar. Bu şeytani yaratık, kabuslarda latince konuşmaktadır ve onlardan tek bir şey istemektedir:
Kurban, olabildiğince çok Kurban.
Yani, her geçen gün daha çok insanın ölmesi!
Daha da ötesi, öte dünya çapından, Cehennem’den geldiğini söyleyen bu Şeytan ve heykeli; ufak kızın rüyalarına girerek, dünya çapında bir dizi felaketi ve savaşı başlatmak için geldiğini söyler. Zamanla ona komutlar vermeye ve yönlendirmeye başlar. Küçük kız, zamanla farkında olmadan değişmeye başlamıştır, tabi ailesi ve dünveya değişmeye ve kötülüğe doğru sürüklenmeye başlamıştır.
Daha da ötesi, Cehennem’den gelen bu Şeytan ve heykeli, kabuslar yoluyla planlarını bir bir uygulamaya koyarken; Arkeolog John Smith ve arkadaşı Tarih Profesörü Gregory Kravnik, konuyu ve ne yapabileceklerini araştırmaya başladıkça, bu yaşanan sıradışı hadiselerin tarihte bir ilk olmadığı anlarlar. Üstelik, İncil’de bile bu heykelden ve lanetinden bahsedilmektedir. Çünkü, 2000 yıl önce, tarihler MS 79’u gösterdiğinde Pompei ve tüm İtalya yarımadası Vezüv yanardağı patladığında korkunç bir yıkımla yok olduğunda ve lavlar altında kaldığında da, bu Şeytan yine ufak bir çocuğun kabuslarıyla önceden de dünya ile iletişime geçmiştir ve yıkıma sürüklemiştir. Lakin bu, ikinci ve son ikaz ve yıkımdır. Yaklaşan Kıyamet için son bir ikazdır. Elsa, sonunda ismi Gabriel olan bu çocuğun ruhuyla transa ve iletişime geçer ve herkes sonunda gerçeği ve bu Kabuslar’ın ve Şeytan’ın nasıl durdurulabileceğini öğrenir:
2000 yıl sonra tekrar çalışmaya başlayan Vezüv Yanardağı’nın içine girerek bu taş heykeli yanardağın tam merkezine, lavların içine bırakıp yok etmek.
Lakin, bu hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü, geçmişi 1000 yıl öncesine, Tapınak Şövalyeleri’ne kadar uzanan ve onların devamı olan çok gizli ve gizemli bir Cemiyet de yüzsenelerdır bu heykelin peşindedir. Daha da ötesi, aslında bu heykele tapmaktadırlar ve bir gece onu John Smith’in evinden gizlice kaçırırlar. Bu arada kabusların etkisi iyice artmaktadır ve yaşanacak büyük bir felaket ise hızla yaklaşmaktadır.
Bunun bunun yanında, eğer bu felaket gerçekleşirse, artık dünya hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.
Ta ki, birisi yahut birileri Onu ve Cehennem’den gelen bu kabusları durdurup yok edene kadar..
Peki, ya Kabuslarımız?
İtalya’nın antik Pompei kentinde 2012 senesinde başlayan ve 10 senedir devam eden gizemli bir kazı çalışmasını yürüten Arkeolog John Smith, bir gün enteresan bir heykel bulur ve ufak kızı Elsa onun bu heykeli bulup eve getirmesinden sonra, bir gece aniden enteresan ve korkunç kabuslar görmeye başlar. İlk başta önemsenmeyen bu rüyalar, Arkeoloğun ve ardından da tüm dünyanın kaderini değiştiren, ulaşan korkunç bir felaketle alakalı bir dizi şifreli mesaj içermektedir ve daha da korkuncu, zamanla bu kabuslar gerçekleşmeye başlar. Bu şeytani yaratık, kabuslarda latince konuşmaktadır ve onlardan tek bir şey istemektedir:
Kurban, olabildiğince çok Kurban.
Yani, her geçen gün daha çok insanın ölmesi!
Daha da ötesi, öte dünya çapından, Cehennem’den geldiğini söyleyen bu Şeytan ve heykeli; ufak kızın rüyalarına girerek, dünya çapında bir dizi felaketi ve savaşı başlatmak için geldiğini söyler. Zamanla ona komutlar vermeye ve yönlendirmeye başlar. Küçük kız, zamanla farkında olmadan değişmeye başlamıştır, tabi ailesi ve dünveya değişmeye ve kötülüğe doğru sürüklenmeye başlamıştır.
Daha da ötesi, Cehennem’den gelen bu Şeytan ve heykeli, kabuslar yoluyla planlarını bir bir uygulamaya koyarken; Arkeolog John Smith ve arkadaşı Tarih Profesörü Gregory Kravnik, konuyu ve ne yapabileceklerini araştırmaya başladıkça, bu yaşanan sıradışı hadiselerin tarihte bir ilk olmadığı anlarlar. Üstelik, İncil’de bile bu heykelden ve lanetinden bahsedilmektedir. Çünkü, 2000 yıl önce, tarihler MS 79’u gösterdiğinde Pompei ve tüm İtalya yarımadası Vezüv yanardağı patladığında korkunç bir yıkımla yok olduğunda ve lavlar altında kaldığında da, bu Şeytan yine ufak bir çocuğun kabuslarıyla önceden de dünya ile iletişime geçmiştir ve yıkıma sürüklemiştir. Lakin bu, ikinci ve son ikaz ve yıkımdır. Yaklaşan Kıyamet için son bir ikazdır. Elsa, sonunda ismi Gabriel olan bu çocuğun ruhuyla transa ve iletişime geçer ve herkes sonunda gerçeği ve bu Kabuslar’ın ve Şeytan’ın nasıl durdurulabileceğini öğrenir:
2000 yıl sonra tekrar çalışmaya başlayan Vezüv Yanardağı’nın içine girerek bu taş heykeli yanardağın tam merkezine, lavların içine bırakıp yok etmek.
Lakin, bu hiç de kolay olmayacaktır. Çünkü, geçmişi 1000 yıl öncesine, Tapınak Şövalyeleri’ne kadar uzanan ve onların devamı olan çok gizli ve gizemli bir Cemiyet de yüzsenelerdır bu heykelin peşindedir. Daha da ötesi, aslında bu heykele tapmaktadırlar ve bir gece onu John Smith’in evinden gizlice kaçırırlar. Bu arada kabusların etkisi iyice artmaktadır ve yaşanacak büyük bir felaket ise hızla yaklaşmaktadır.
Bunun bunun yanında, eğer bu felaket gerçekleşirse, artık dünya hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaktır.
Ta ki, birisi yahut birileri Onu ve Cehennem’den gelen bu kabusları durdurup yok edene kadar..