Roman Kitapları
Tomris Bozkırın Ecesi PDF Oku
Tomris Bozkırın Ecesi PDF oku, PDF kitap depomuzda, Burak Serdengeçti tarafından kaleme alınan Tomris Bozkırın Ecesi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786052499429 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Tomris Bozkırın Ecesi kitabı 436 olarak yayınlanmıştır. Tomris Bozkırın Ecesi kitabını 06.02.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Tomris Bozkırın Ecesi PDF Oku.
Tomris Bozkırın Ecesi PDF Oku
Bütün acıları üzerinde toplayan ayakları prangalı genç kız, alacalı bir karanlıktan uyanırken Tomris’e doğru döndü. Güzel yüzde kendini bulurcasına nedensiz bir sevince kapıldı:
“Gifari beni arayıp sormadı. Senin gibi başı karlı dağ mıyım ki sevdam da yüce olsun. Her bir işimi kendim göreyim!”
“Dertlendiğine göre yaran çok derin olmalı!” savıyla onun sıkıntılarını öğrenmek istedi.
“Perslerin sizlere -olur olmaz zamanda- çeri salmasıyla benim yaranın farkı nedir? Okun ve kılıcın yarası geçer de bu yara geçer mi sanıyorsun?”
Beri yanda pencere önüne kurulmuş, kendinden emin, süslü giysilere bürünük, önündeki ağzı dar, tabanı geniş bakır tasın içindekini ince kamışla karıştıran yaşlı kadın:
“Buraya Samiri’ler hâkim.” diye tebessüm etti. “Ben de onların büyücüsüyüm. Geçmişi benden iyi bileni gösterin! Asmodeus’un bir eli benim elimde. İstediğim herhangi bir kadın ve erkeği bendelerim. Süleyman da öyle yapmadı mı? Mührünü öptü ve yanında cinler peyda oldu. Her bir işini onlara gördürdü. Belkıs’ı tacı ve tahtıyla Kudüs’e getirmek kolay mı?”
“Bu olabilecek değil!” sözüyle Bordakan da söze girdi. Başını iki yana salladı. “Böyle bir güç fakat Tengri’de olur.”
“Biraz sonra buraya iki kadın gelecek, perişan vaziyetlerini görünce yüreğiniz dayanamayacak. Zulüm gören kadınların derdine nasıl çare buluyorum, gözlerinizle görün de gücüme inanın.”
“Gifari beni arayıp sormadı. Senin gibi başı karlı dağ mıyım ki sevdam da yüce olsun. Her bir işimi kendim göreyim!”
“Dertlendiğine göre yaran çok derin olmalı!” savıyla onun sıkıntılarını öğrenmek istedi.
“Perslerin sizlere -olur olmaz zamanda- çeri salmasıyla benim yaranın farkı nedir? Okun ve kılıcın yarası geçer de bu yara geçer mi sanıyorsun?”
Beri yanda pencere önüne kurulmuş, kendinden emin, süslü giysilere bürünük, önündeki ağzı dar, tabanı geniş bakır tasın içindekini ince kamışla karıştıran yaşlı kadın:
“Buraya Samiri’ler hâkim.” diye tebessüm etti. “Ben de onların büyücüsüyüm. Geçmişi benden iyi bileni gösterin! Asmodeus’un bir eli benim elimde. İstediğim herhangi bir kadın ve erkeği bendelerim. Süleyman da öyle yapmadı mı? Mührünü öptü ve yanında cinler peyda oldu. Her bir işini onlara gördürdü. Belkıs’ı tacı ve tahtıyla Kudüs’e getirmek kolay mı?”
“Bu olabilecek değil!” sözüyle Bordakan da söze girdi. Başını iki yana salladı. “Böyle bir güç fakat Tengri’de olur.”
“Biraz sonra buraya iki kadın gelecek, perişan vaziyetlerini görünce yüreğiniz dayanamayacak. Zulüm gören kadınların derdine nasıl çare buluyorum, gözlerinizle görün de gücüme inanın.”