Aşk Kitapları
Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup PDF Oku
Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup PDF oku, PDF kitap depomuzda, Hakan Karcı tarafından kaleme alınan Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786259925653 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup kitabı 144 olarak yayınlanmıştır. Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup kitabını 13.11.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup PDF Oku.
Mehtabı Yalnız Seyreden Kadına Mektup PDF Oku
Romantizm öldü mü?
“Belki şu an gecenin karanlığını deliyordur gözlerin
Pencerenin önünde otururken
Elinde bir bardak çay…”
Belki de ölmemiştir!
“Miş’li geçmiş zamanların
Üçüncü tekil şahıs’ıyım
Gelecek zamanların hikayesi alemimde yaşarım…”
derken, belki de okuyucunun duyguları dile geliyor.
“Gözlerim gözlerine dalarken
Ve ellerimdeyken karanfil kokulu ellerin
Ben böyle ayrılığı hiç düşünmemiştim…”
Kim düşünür ki?
“Kelimeler arasında kaybolmaya yüz tuttum
Kimi kazındı zihnime, kimin’ o an unuttum
Kelimeler satır satır okunan sözcükler
İlmek ilmek, düğüm düğüm dokunan sözcükler…”
Kelimeler değil mi satır aralarındaki aynalarımız?
“Bu hikaye bir kadını anlatır
Bir kadın dünyayı.
Tanrıdan gayrı evrenta
Bir tek, kadın yaratır.
Bu hikaye
Öyle bir kadını anlatır…”
Bu kitap ise iflah olmaz romantiklerin duygularına tercüman olmaktan başka bir gaye taşımaz kendince…
Şiir, yaşamımızın vazgeçilmezleri arasında, var olduğumuz günden bu yana. Hatta yazının bulunuşuna dek şiirle aktarılmış insanlık tarihi kulaktan kulağa, destanlarla, söylencelerle. Bundan dolayı özleriz şiiri, belki de farkına bile varmasak da, kulağımıza gelen bir mısra ile görülmektedir özlemimiz. Şiir, gençlik senelerındaki “aşk”larımızdır, dertlerimize tercüman olan “ah”larımızdır, çoşkun duygularımızın dile geldiği “şarkı”larımızdır kimi zaman, kimi zaman kederlerimizi döktüğümüz “ağıt”larımızdır, şiir “hayat”ımızdır kısaca.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde bulunan Halk Şairi Hakan Karcı’nın kaleminden dökülen dizeler şiire olan özlemimizi de giderecek bunun yanı sıra.
Hakikaten, şiiri özlemedik mi?!
“Belki şu an gecenin karanlığını deliyordur gözlerin
Pencerenin önünde otururken
Elinde bir bardak çay…”
Belki de ölmemiştir!
“Miş’li geçmiş zamanların
Üçüncü tekil şahıs’ıyım
Gelecek zamanların hikayesi alemimde yaşarım…”
derken, belki de okuyucunun duyguları dile geliyor.
“Gözlerim gözlerine dalarken
Ve ellerimdeyken karanfil kokulu ellerin
Ben böyle ayrılığı hiç düşünmemiştim…”
Kim düşünür ki?
“Kelimeler arasında kaybolmaya yüz tuttum
Kimi kazındı zihnime, kimin’ o an unuttum
Kelimeler satır satır okunan sözcükler
İlmek ilmek, düğüm düğüm dokunan sözcükler…”
Kelimeler değil mi satır aralarındaki aynalarımız?
“Bu hikaye bir kadını anlatır
Bir kadın dünyayı.
Tanrıdan gayrı evrenta
Bir tek, kadın yaratır.
Bu hikaye
Öyle bir kadını anlatır…”
Bu kitap ise iflah olmaz romantiklerin duygularına tercüman olmaktan başka bir gaye taşımaz kendince…
Şiir, yaşamımızın vazgeçilmezleri arasında, var olduğumuz günden bu yana. Hatta yazının bulunuşuna dek şiirle aktarılmış insanlık tarihi kulaktan kulağa, destanlarla, söylencelerle. Bundan dolayı özleriz şiiri, belki de farkına bile varmasak da, kulağımıza gelen bir mısra ile görülmektedir özlemimiz. Şiir, gençlik senelerındaki “aşk”larımızdır, dertlerimize tercüman olan “ah”larımızdır, çoşkun duygularımızın dile geldiği “şarkı”larımızdır kimi zaman, kimi zaman kederlerimizi döktüğümüz “ağıt”larımızdır, şiir “hayat”ımızdır kısaca.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde bulunan Halk Şairi Hakan Karcı’nın kaleminden dökülen dizeler şiire olan özlemimizi de giderecek bunun yanı sıra.
Hakikaten, şiiri özlemedik mi?!