Roman Kitapları
Antik Roman PDF Oku
Antik Roman PDF oku, PDF kitap depomuzda, Ugur Muldur tarafından kaleme alınan Antik Roman isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057667052 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Antik Roman kitabı 624 olarak yayınlanmıştır. Antik Roman kitabını 30.09.2019 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Antik Roman PDF Oku.
Antik Roman PDF Oku
Çember hâlinde oturan şamanların ortasından uzun boylu bir tanesi yılan gibi kıvrılarak yavaşça ayağa kalktı. Diğerlerinden farklıydı bu şaman, tepeden tırnağa bembeyazdı. Şamanın upuzun simsiyah saçları kemikten düğmeler, ufak misketlerle örülüydü. Kimilerine göre saçlarının arasında yılanlar oynaşırdı. Uzun boylu ak şaman başını kaldırmadan konuştu: “Bu lanet çok eskidir. O vakitler bu bozkırlarda yaşayan atalarımız koyun nedir at nedir bilmezlermiş. Kurttan vahşi-köpek, vahşi-köpekten bildiğimiz köpek daha çıkmamış. Büyük tufandan hemen sonralarıymış, Güney’den Zağros’un ötesinden bir kavim gelmiş, sonra gökyüzündeki yıldızlar gibi yayılmışlar bozkırlara.”
“Sonra ne olmuş da lanetlemişler çaputlarla süslenmiş mübarek bozkırlarımızı?”
“Bu kavimden biri töreye uymamış. Töreye karşı gelince de tanrıların gazabına uğramışlar.
“Bu ne şekil bir lanettir ki etkisi binlerce yıl sonra ortaya çıksın?”
“Bana söylenen; nasıl Güneş’le Ay’ın hareketleri arasında bir ahenk varsa, gökyüzüyle mevsimlerin, mevsimlerle tüm canlıların doğup büyümesinde de kutsal bir ahenk olduğudur. İnsanlar tanrılara karşı gelerek yeraltı ile gökyüzünün arasındaki ahengi bozduğunda lanet yavaş yavaş gelir. Tohum toprakta yetişmez, derelerden su akmaz, kuşlar uçmaz olur! Lanet işte budur!” Yaşlı kadının son cümlesinden sonra yurtta gene bir uğultu yükseldi: “Gök Tanrısı kahretsin bu lanetli kavmi! Demek o taştan şehirleri kuranlar tanrıların lanetlediği bu kavmin insanları! Gidelim bütün şehirleri yakıp yıkalım.”
“Sonra ne olmuş da lanetlemişler çaputlarla süslenmiş mübarek bozkırlarımızı?”
“Bu kavimden biri töreye uymamış. Töreye karşı gelince de tanrıların gazabına uğramışlar.
“Bu ne şekil bir lanettir ki etkisi binlerce yıl sonra ortaya çıksın?”
“Bana söylenen; nasıl Güneş’le Ay’ın hareketleri arasında bir ahenk varsa, gökyüzüyle mevsimlerin, mevsimlerle tüm canlıların doğup büyümesinde de kutsal bir ahenk olduğudur. İnsanlar tanrılara karşı gelerek yeraltı ile gökyüzünün arasındaki ahengi bozduğunda lanet yavaş yavaş gelir. Tohum toprakta yetişmez, derelerden su akmaz, kuşlar uçmaz olur! Lanet işte budur!” Yaşlı kadının son cümlesinden sonra yurtta gene bir uğultu yükseldi: “Gök Tanrısı kahretsin bu lanetli kavmi! Demek o taştan şehirleri kuranlar tanrıların lanetlediği bu kavmin insanları! Gidelim bütün şehirleri yakıp yıkalım.”