Roman Kitapları
Avustralya’da Bir Türk Kadını PDF Oku
Avustralya’da Bir Türk Kadını PDF oku, PDF kitap depomuzda, Aynur Şakman tarafından kaleme alınan Avustralya’da Bir Türk Kadını isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9789754516050 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Avustralya’da Bir Türk Kadını kitabı 332 olarak yayınlanmıştır. Avustralya’da Bir Türk Kadını kitabını 17.08.2022 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Avustralya’da Bir Türk Kadını PDF Oku.
Avustralya’da Bir Türk Kadını PDF Oku
Avustralya’da yaşayan bizler tarafından yaşanmış, düşünülmüş yahut hissedilmiş duygu
düşünce ve anıları içeren bu yazılarımı siz değerli okurlarımız için kaleme almaya başladığım 13 Ağustos 1989
günü, dışarısı bi hayli soğuktu. Güney yarımkürenin kış aylarını yaşıyorduk.
Sydney’de yaz ve kış atmosferi devamlı denilecek bir nemlilik içinde… Havadaki ısının
artması yahut düşmesi ile hızlı bir şekilde ısınıp soğuyan o yoğun memli atmosfer, insanın üstüne
yapışıyor.
Bu ülkede yaşamayanlar için biraz garip gelebilecek olan bu anlatım, yaşayanlarca iyi
bilinir… Hatta bizler gibi Kuzey yarımkürede dört mevsimi yaşamış olanlar bu iki hissi
birbirinden basit bir şekilde ayırdıkları halde, ömrünü hep bu ülkede geçirmiş olan Avustralyalılar pek
bunun fakında değiller. İşte böyle bir havada bu iş için önceden bir araya getirdiğim odamda bu
satırları siz değerli okurlarımız için yazmaya başladım.
Yalnız şunu sizlerden özellikle rica etmeliyim: Ben bir yazar değilim fakat amatör bir
yazma heveslisi olabilirim, o kadar. Ömrümün 1/3’ünü Avustralya’da Sydney’de normal bir
insan yaşantısı için gerekli olan izlenimler, gözlemler ve kişisel araşrırmalarla geçiren sade bir
ev kadınıyım. Bundan dolayı konuları çok uzun bir zaman kafamda, gönlümde bin bir parçaya
ayırıp tekrar tekrar yaşadım.
Yaşanan her olayı ve geçmiş senelerın içinde kalmış çeşitli izler bırakarak benden
maddeten uzaklaşmış her konuyu tekrar yaşarken acı tatlı gerçekleri bir kere daha gönlüme
sindirerek evirip çevirmek zor oldu.
Gereken hassasiyet ve hakkaniyet içinde hadiselerin bendeki ve Avustralya’da yaşayan
diğer bireylerin mevcut halini ve gelecekte orada yaşanyacak yeni nesiller ile ilgili anne
babaların endişe ve izlenimlerini, olduğu gibi sizlere sunmaya çalıştım.
Avustralya’daki Türk varlığı, Büyük Türk Milleti’nin geleceği için de çok mühim olsa
gerek.
düşünce ve anıları içeren bu yazılarımı siz değerli okurlarımız için kaleme almaya başladığım 13 Ağustos 1989
günü, dışarısı bi hayli soğuktu. Güney yarımkürenin kış aylarını yaşıyorduk.
Sydney’de yaz ve kış atmosferi devamlı denilecek bir nemlilik içinde… Havadaki ısının
artması yahut düşmesi ile hızlı bir şekilde ısınıp soğuyan o yoğun memli atmosfer, insanın üstüne
yapışıyor.
Bu ülkede yaşamayanlar için biraz garip gelebilecek olan bu anlatım, yaşayanlarca iyi
bilinir… Hatta bizler gibi Kuzey yarımkürede dört mevsimi yaşamış olanlar bu iki hissi
birbirinden basit bir şekilde ayırdıkları halde, ömrünü hep bu ülkede geçirmiş olan Avustralyalılar pek
bunun fakında değiller. İşte böyle bir havada bu iş için önceden bir araya getirdiğim odamda bu
satırları siz değerli okurlarımız için yazmaya başladım.
Yalnız şunu sizlerden özellikle rica etmeliyim: Ben bir yazar değilim fakat amatör bir
yazma heveslisi olabilirim, o kadar. Ömrümün 1/3’ünü Avustralya’da Sydney’de normal bir
insan yaşantısı için gerekli olan izlenimler, gözlemler ve kişisel araşrırmalarla geçiren sade bir
ev kadınıyım. Bundan dolayı konuları çok uzun bir zaman kafamda, gönlümde bin bir parçaya
ayırıp tekrar tekrar yaşadım.
Yaşanan her olayı ve geçmiş senelerın içinde kalmış çeşitli izler bırakarak benden
maddeten uzaklaşmış her konuyu tekrar yaşarken acı tatlı gerçekleri bir kere daha gönlüme
sindirerek evirip çevirmek zor oldu.
Gereken hassasiyet ve hakkaniyet içinde hadiselerin bendeki ve Avustralya’da yaşayan
diğer bireylerin mevcut halini ve gelecekte orada yaşanyacak yeni nesiller ile ilgili anne
babaların endişe ve izlenimlerini, olduğu gibi sizlere sunmaya çalıştım.
Avustralya’daki Türk varlığı, Büyük Türk Milleti’nin geleceği için de çok mühim olsa
gerek.
