Roman Kitapları
Can Pazarı PDF oku indir
Can Pazarı PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Hüseyin Rahmi Gürpınar tarafından kaleme alınan Can Pazarı isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. Hamdi Akçay dilinde ve 504 ebatında basılan ayrıca 05.07.2023 sayfadan oluşan Can Pazarı kitabı 9786052651933 olarak yayınlanmıştır. Can Pazarı kitabını Bilal Acarözmen numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Can Pazarı PDF Oku.
Can Pazarı PDF Oku
“Hayat, çapulculuktan başka bir şey değildir. Karıncadan file kadar bütün mahlukat hep böyle yaparlar. Kanunla, ahlakla bu tabii geçinmenin önünü almaya uğraşanların saflıklarına acınır. Onlar bu beyhude mesaiyle yorulurken sen öte yanda gülerek işini gör. Kurtlar, köpekler, tavuklar, kuşlar nasıl birbirinin ağzından kaparlar, sen de kap, yut… Karşına bir davacı çıkarsa ‘Hakkımdır!’ tehdidiyle bağır, bu hak sözü halen hiçbir kanun ve mahkemede tahlil edilip sınırlandırılmamıştır. Tesirini çıktığı ağzın şiddet ve kuvvetinden alır.”
18 Kasım 1922’de İkdam gazetesinde tefrika edilmeye başlanan ve 11 Nisan 1923’te sona eren Can Pazarı, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın özgün tarzını görülmektediran, unutulmaz eserlerinden biri. Romanda, savaş senelerındaki derin yoksulluğun etkilerini ve evlilik, namus, hırsızlık gibi kavramlar üzerinden yerleşik ahlaktaki dönüşümü tartışan yazar, dönemin İstanbul’unu panoramik bir bakış açısı ve renkli tasvirlerle sunuyor okura.
Gürpınar, eserin ilk bölümünde yaşamı bir kavga sayan, çektikleri açlık, parasızlık ve işsizlikle bir araya gelen, “zenginden alıp yoksule verme” düsturuyla işledikleri her suçu meşru gören Yavuzlar Çetesi’ne, ikinci bölümdeyse Nasıh Bey-Nafia Hanım çiftiyle İrfan Bey-Halavet Hanım çifti arasındaki eş değişikliğine, girift bir aldatma hikâyesine odaklanıyor. Peki, bu apayrı iki hikâye birbiriyle nasıl kesişmiştir? Bir cinayetle mi, hırsızlıkla mı yahut bir fidye hadisesiyle mi?
18 Kasım 1922’de İkdam gazetesinde tefrika edilmeye başlanan ve 11 Nisan 1923’te sona eren Can Pazarı, Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın özgün tarzını görülmektediran, unutulmaz eserlerinden biri. Romanda, savaş senelerındaki derin yoksulluğun etkilerini ve evlilik, namus, hırsızlık gibi kavramlar üzerinden yerleşik ahlaktaki dönüşümü tartışan yazar, dönemin İstanbul’unu panoramik bir bakış açısı ve renkli tasvirlerle sunuyor okura.
Gürpınar, eserin ilk bölümünde yaşamı bir kavga sayan, çektikleri açlık, parasızlık ve işsizlikle bir araya gelen, “zenginden alıp yoksule verme” düsturuyla işledikleri her suçu meşru gören Yavuzlar Çetesi’ne, ikinci bölümdeyse Nasıh Bey-Nafia Hanım çiftiyle İrfan Bey-Halavet Hanım çifti arasındaki eş değişikliğine, girift bir aldatma hikâyesine odaklanıyor. Peki, bu apayrı iki hikâye birbiriyle nasıl kesişmiştir? Bir cinayetle mi, hırsızlıkla mı yahut bir fidye hadisesiyle mi?