Çocuk Kitapları
Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) PDF Oku
Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) PDF oku, PDF kitap depomuzda, Adem Doğan Özlem Kahraman tarafından kaleme alınan Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 20.03.2024 dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9786057051707 sayfadan oluşan Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) kitabını Gülşah Bostan numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) PDF Oku.
Genç Matematikçiye Hikayeler (Renkli Resimli – İlköğretim Düzeyi) PDF Oku
Değerli Öğretmenlerimiz ve Genç Matematikçilerimiz,
Yaşadığımız değişim çağında, her alanda olduğu gibi eğitim öğretim sürecinde de bi hayli hızlı değişmeler olmaktadır. Meydana gelen değişiklikler tüm dersler gibi matematik öğretim sürecinde de yeni anlayışlar ve uygulamalar getirmiştir. Bu değişimlerden bir diğeride hikâye anlatım yöntemiyle öğretimdir. Bu yöntemle öğrenmenin daha kalıcı, keyifli ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülebileceği öngörülmektedir.
Hikâyeler yaşamsal dokularından kaynaklı olarak geçmişten günümüze çocukların eğitim süreci için her zaman mühim olmuştur. Etkili matematik öğretimi ve matematikte akademik başarıyı üst düzeylere çıkarmak uzun senelerdır devam eden bir arayıştır. Bu arayış farklı uygulamaların ortaya çıkmasında temel itici güç olmuştur. Matematik öğretimi sürecinde hikâyelerin kullanılması da bu yeni anlayışın
ürünü olduğu söylenebilir. Matematik öğretimi sürecinde öğretilen bilgilerin kalıcı olması ve bu bilgilerin
kullanılarak yeni gelişmelere öğrencilerin kendilerinin ulaşabilmeleri beklenmektedir. Bilginin bir öyküyle sunulduğunda daha kalıcı bir biçimde öğrenileceği ve bundan dolayı öyküye dâhil edilmiş bir matematik konusunun bilginin kolay hatırlanması ve unutulmamasında daha iyi sonuçlar vereceği, bu etkinin de bi hayli kuvvetli olduğu savunulmuştur. Bu yöntemin matematik öğretiminde ilkokul senelerında kullanılması
hem sürdürülebilir öğrenme hem de kalıcı öğrenmeyi sağlaması yönünden bi hayli mühimdir.
Hikâyeler çocukların zengin hayal dünyalarına girerek yine yalnızca onların anlayacakları onlara özel eğitim fırsatları sağlamaktadır. Hikâyeler bireylerin birbirine anlatmak istediklerini, keyifli bir biçimde ama en mühimsi karşının da bundan bir çıkarım yapacağı şeklinde anlatıları içermektedir. Hikâyeleştirme
yönteminin temelinde, çocukların öğrenmelerini kolaylaştırarak bilgilerin kalıcı olmasını sağlamak, yaşanmış bir şeyi kendisinin de yetaptan ders çıkarmak ve neden sonuç ilişkisi ile tümevarımsal bir öğrenme ilkesi üzerinde kuruludur. Bu yöntem öğrenme sürecinin genelde bir hikâye ile başlatılarak zaman,
mekân ve karakter bağlantılarıyla arttırılmasının ardından mantıksal bir düzen içinde aşamalı konular bütünü içinde işlenmesini içermektedir. Hikâyeleştirme yöntemi ile öğrenciler tecrübelerini tercih ederek eski bilgilerinden yola çıkıp yeni gelişmelere kendileri ulaşırlar ve problemlere çözüm metotları sunarak sürece aktif bir biçimde katlım sağlarlar. Hikâyeleştirme yöntemi aracılığıyla çocuklarda mantıksal ve algoritmik bir düşünme yapısı oluşması, neden- sonuç ilişkisi kurma, problem çözmeye yatkınlık, farklı bakış açıları getirme, empati kurma gibi beceriler desteklemekte olup anlama ve kavrama becerilerine katkı sunulmaktadır. Hikâyeler yoluyla matematik öğretimi, çocukların ilgisini matematiğe çekme sorununu ortadan kaldırması hem de hikâye kahramanları ile matematiksel kavram ve kaidelerin daha kalıcı ve sürdürülebilir bir biçimde öğretimini gerçekleştirmesi yönünden bi hayli mühimdir. Küresel olarak incelediğimizde aşağı yukarı tüm dünya çocuklarının bildikleri “Kırmızı Başlıklı Kız”, “Don Kişot”, “Alis Harikalar Diyarında”,
“Sindirella”, “Robinson Crusoe” ve “Heidi” gibi hikâyelerden birkaç tane de doğal sayı, kesir, dört işlem, ölçü birimleri gibi konularda tüm çocukların bildikleri hikâyeler neden olmasın?
Dr. Öğr. Üyesi Adem DOĞAN
Yaşadığımız değişim çağında, her alanda olduğu gibi eğitim öğretim sürecinde de bi hayli hızlı değişmeler olmaktadır. Meydana gelen değişiklikler tüm dersler gibi matematik öğretim sürecinde de yeni anlayışlar ve uygulamalar getirmiştir. Bu değişimlerden bir diğeride hikâye anlatım yöntemiyle öğretimdir. Bu yöntemle öğrenmenin daha kalıcı, keyifli ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülebileceği öngörülmektedir.
Hikâyeler yaşamsal dokularından kaynaklı olarak geçmişten günümüze çocukların eğitim süreci için her zaman mühim olmuştur. Etkili matematik öğretimi ve matematikte akademik başarıyı üst düzeylere çıkarmak uzun senelerdır devam eden bir arayıştır. Bu arayış farklı uygulamaların ortaya çıkmasında temel itici güç olmuştur. Matematik öğretimi sürecinde hikâyelerin kullanılması da bu yeni anlayışın
ürünü olduğu söylenebilir. Matematik öğretimi sürecinde öğretilen bilgilerin kalıcı olması ve bu bilgilerin
kullanılarak yeni gelişmelere öğrencilerin kendilerinin ulaşabilmeleri beklenmektedir. Bilginin bir öyküyle sunulduğunda daha kalıcı bir biçimde öğrenileceği ve bundan dolayı öyküye dâhil edilmiş bir matematik konusunun bilginin kolay hatırlanması ve unutulmamasında daha iyi sonuçlar vereceği, bu etkinin de bi hayli kuvvetli olduğu savunulmuştur. Bu yöntemin matematik öğretiminde ilkokul senelerında kullanılması
hem sürdürülebilir öğrenme hem de kalıcı öğrenmeyi sağlaması yönünden bi hayli mühimdir.
Hikâyeler çocukların zengin hayal dünyalarına girerek yine yalnızca onların anlayacakları onlara özel eğitim fırsatları sağlamaktadır. Hikâyeler bireylerin birbirine anlatmak istediklerini, keyifli bir biçimde ama en mühimsi karşının da bundan bir çıkarım yapacağı şeklinde anlatıları içermektedir. Hikâyeleştirme
yönteminin temelinde, çocukların öğrenmelerini kolaylaştırarak bilgilerin kalıcı olmasını sağlamak, yaşanmış bir şeyi kendisinin de yetaptan ders çıkarmak ve neden sonuç ilişkisi ile tümevarımsal bir öğrenme ilkesi üzerinde kuruludur. Bu yöntem öğrenme sürecinin genelde bir hikâye ile başlatılarak zaman,
mekân ve karakter bağlantılarıyla arttırılmasının ardından mantıksal bir düzen içinde aşamalı konular bütünü içinde işlenmesini içermektedir. Hikâyeleştirme yöntemi ile öğrenciler tecrübelerini tercih ederek eski bilgilerinden yola çıkıp yeni gelişmelere kendileri ulaşırlar ve problemlere çözüm metotları sunarak sürece aktif bir biçimde katlım sağlarlar. Hikâyeleştirme yöntemi aracılığıyla çocuklarda mantıksal ve algoritmik bir düşünme yapısı oluşması, neden- sonuç ilişkisi kurma, problem çözmeye yatkınlık, farklı bakış açıları getirme, empati kurma gibi beceriler desteklemekte olup anlama ve kavrama becerilerine katkı sunulmaktadır. Hikâyeler yoluyla matematik öğretimi, çocukların ilgisini matematiğe çekme sorununu ortadan kaldırması hem de hikâye kahramanları ile matematiksel kavram ve kaidelerin daha kalıcı ve sürdürülebilir bir biçimde öğretimini gerçekleştirmesi yönünden bi hayli mühimdir. Küresel olarak incelediğimizde aşağı yukarı tüm dünya çocuklarının bildikleri “Kırmızı Başlıklı Kız”, “Don Kişot”, “Alis Harikalar Diyarında”,
“Sindirella”, “Robinson Crusoe” ve “Heidi” gibi hikâyelerden birkaç tane de doğal sayı, kesir, dört işlem, ölçü birimleri gibi konularda tüm çocukların bildikleri hikâyeler neden olmasın?
Dr. Öğr. Üyesi Adem DOĞAN
