Roman Kitapları
Umudum Var PDF Oku
Umudum Var PDF oku, PDF kitap depomuzda, Elif Turan tarafından kaleme alınan Umudum Var isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786254121371 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Umudum Var kitabı 146 olarak yayınlanmıştır. Umudum Var kitabını 04.06.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Umudum Var PDF Oku.
Umudum Var PDF Oku
Şans kelimesi insana arada bir denk geliyor. Bana da denk geldi, hem de defalarca şanslı olaylar birbirini kovaladı. Benim 3 yaşıma kadar bir ailem vardı ve ailem tarafından çok bi hayli beğeni alan bir çocuktum. Öyle olduğunu annemin bana miras olarak bıraktığı günlüğünden biliyorum.
Miras diyorum çünkü ben 3 yaşındayken anne ve babam trafik kazası geçirip öldüler, ben ise o kazadan bedensel engelli olarak yetiştirme yurduna bırakılmış bir çocuğum. Şans adı verilen şey bu ise şans yüzüme çok güzel bir biçimde güldü. Yetiştirme yurdunda bir ablam oldu. Ve yaşamımda beni annemden ve babamdan daha çok sevecek biri varsa bu kişi Zarife ablamdır.
Ben 18 yaşıma girdiğimde yetiştirme yurdundaki sürem dolmuştu. Engelli olduğum için nasıl tek başına yaşanabilir bilmiyordum.
Zarife ablam benim için o yetiştirme yurdundan ayrıldı, ev tutup birlikte yaşadık. O bana Rabbimin en büyük armağansi oldu.
Bunun yanı sıra okudum, üniversite sınavlarında çok güzel bir puanla Ankara Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğini kazandım. Zarife ablamla sarıldık, ağladık. Çünkü bizim sevincimiz üzüntümüz bir olmuştu.
Aynı anadan babadan doğmak gerekmiyordu abla kardeş olmak için. Biz bunu yaşadık. Ankara’da bana uygun bir ev bulundu. Asansörlü, apartmana girişi kolay olan… Tabii ki öğretmenlerim aracılığıyla.
Üstelik Ankara’da da beni bir öğretmen dostlarına emanet ettiler. Benim karşıma o kadar iyi, o kadar kalbi güzel öğretmenler çıktı ki gerçekten fazla şanslıydım.
Hani dersiniz ya, “Engelli zaten, okusa ne olacak ki”. Hiçbiri böyle bir şey demedi. Benden fazla bana inandılar.
Ve yaşamıma bir kişi daha eklendi, aynı Zarife ablam gibi beni çıkarsız, menfaatsiz sevdi. Evlendim. Öğretmen oldum. Çok garipsendim. İstenmedim.
Ama asla pes etmedim. Engelli olmama rağmen ayakta duruşumu önce garipseyen veliler, ardından evlatları tarafından sevildiğim için bana karşı yumuşadılar.
Daha sonra ise benim de bir evladım oldu. Sağlık bir oğlum oldu adını Umut koyduk. Çünkü eşim dedi ki, “Hayata umut olsun senin gibi kuvvetli bir annesi varken. Senden sonraki geleceklere umut olduğun için oğlumuza en yakışan isim Umut olacaktır” dedi.
Biz eşim Yusuf’la 3 kişi olarak başladık, sonra Zarife ablamı kaybettim, şimdi ise oğlumla gene 3 kişiyiz. Eşim benden bir an bile vazgeçmedi. “Böyle sevgi var mı?” diyor insan ama varmış, bana denk geldi. Onu çok seviyorum, iyi ki var o.
Ben şimdi size diyorum ki bizi ayrıştırmayın ben de sizin gibi nefes alıyorum, konuşuyorum, sizinle aynı hisleri yaşıyorum. Siz ayaklarınızla yürüyorsunuz ben kollarımla.
Ben de sizin gibi insanları sevdim. Sizden beni sevmeniz beklemedim, yalnızca saygı istedim. O da ilerleyen zamanlarda inşallah olacak, size kendimi ispatlayacağım.
Beni tanımaya çalışır mısınız? İnan bir şey kaybetmeyeceksin çünkü zaten senin yaşamında yokum. Ama seversen bir dost kazanmış olursun.
Miras diyorum çünkü ben 3 yaşındayken anne ve babam trafik kazası geçirip öldüler, ben ise o kazadan bedensel engelli olarak yetiştirme yurduna bırakılmış bir çocuğum. Şans adı verilen şey bu ise şans yüzüme çok güzel bir biçimde güldü. Yetiştirme yurdunda bir ablam oldu. Ve yaşamımda beni annemden ve babamdan daha çok sevecek biri varsa bu kişi Zarife ablamdır.
Ben 18 yaşıma girdiğimde yetiştirme yurdundaki sürem dolmuştu. Engelli olduğum için nasıl tek başına yaşanabilir bilmiyordum.
Zarife ablam benim için o yetiştirme yurdundan ayrıldı, ev tutup birlikte yaşadık. O bana Rabbimin en büyük armağansi oldu.
Bunun yanı sıra okudum, üniversite sınavlarında çok güzel bir puanla Ankara Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğini kazandım. Zarife ablamla sarıldık, ağladık. Çünkü bizim sevincimiz üzüntümüz bir olmuştu.
Aynı anadan babadan doğmak gerekmiyordu abla kardeş olmak için. Biz bunu yaşadık. Ankara’da bana uygun bir ev bulundu. Asansörlü, apartmana girişi kolay olan… Tabii ki öğretmenlerim aracılığıyla.
Üstelik Ankara’da da beni bir öğretmen dostlarına emanet ettiler. Benim karşıma o kadar iyi, o kadar kalbi güzel öğretmenler çıktı ki gerçekten fazla şanslıydım.
Hani dersiniz ya, “Engelli zaten, okusa ne olacak ki”. Hiçbiri böyle bir şey demedi. Benden fazla bana inandılar.
Ve yaşamıma bir kişi daha eklendi, aynı Zarife ablam gibi beni çıkarsız, menfaatsiz sevdi. Evlendim. Öğretmen oldum. Çok garipsendim. İstenmedim.
Ama asla pes etmedim. Engelli olmama rağmen ayakta duruşumu önce garipseyen veliler, ardından evlatları tarafından sevildiğim için bana karşı yumuşadılar.
Daha sonra ise benim de bir evladım oldu. Sağlık bir oğlum oldu adını Umut koyduk. Çünkü eşim dedi ki, “Hayata umut olsun senin gibi kuvvetli bir annesi varken. Senden sonraki geleceklere umut olduğun için oğlumuza en yakışan isim Umut olacaktır” dedi.
Biz eşim Yusuf’la 3 kişi olarak başladık, sonra Zarife ablamı kaybettim, şimdi ise oğlumla gene 3 kişiyiz. Eşim benden bir an bile vazgeçmedi. “Böyle sevgi var mı?” diyor insan ama varmış, bana denk geldi. Onu çok seviyorum, iyi ki var o.
Ben şimdi size diyorum ki bizi ayrıştırmayın ben de sizin gibi nefes alıyorum, konuşuyorum, sizinle aynı hisleri yaşıyorum. Siz ayaklarınızla yürüyorsunuz ben kollarımla.
Ben de sizin gibi insanları sevdim. Sizden beni sevmeniz beklemedim, yalnızca saygı istedim. O da ilerleyen zamanlarda inşallah olacak, size kendimi ispatlayacağım.
Beni tanımaya çalışır mısınız? İnan bir şey kaybetmeyeceksin çünkü zaten senin yaşamında yokum. Ama seversen bir dost kazanmış olursun.