Roman Kitapları
Yörük Ateşi PDF Oku
Yörük Ateşi PDF oku, PDF kitap depomuzda, Sıla tarafından kaleme alınan Yörük Ateşi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786059813112 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Yörük Ateşi kitabı 208 olarak yayınlanmıştır. Yörük Ateşi kitabını 18.04.2017 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Yörük Ateşi PDF Oku.
Yörük Ateşi PDF Oku
Yörük Ateşi denince, doruklarda gizli cennet yaylaların sahipleri Yörüklerin yaktığı ateş aklımıza geliyor. Antalveyağlarında gelişen bir aşkın ikinci hâli örf ve ananeler üzerinde kilim deseni rengi ile âdeta dokunmuştur. Almanya’nın devasa şehri Hamburg’da Nazilerin yürek yakan eylemlerine hedef olan işçilerin seyir yolunun tekerine kocaman taş koyuşu naif dille yaşatılmıştır.
Antalya, Burdur, Denizli’nin ardından Hamburg’a kadar götürülen Yörük örf ve âdetleri Türk el işi ile nakış yapılıp işlenmiş, poşu dili ile sunulmuştur. İnsanı birbirine bağlayan, bu kaybolan asli diller değil midir?
Bazı zaman hayat bilgisi defterini insan kendi el yazısıyla yazar. Hayatın romanı içinde değil de kendi öyküsünde en fazla yorulur. Öyle bir girdaba kapılır, çıkmaya çalıştıkça kendine çeker çıkmazlık. Roman içinde ufak romanlar yaşatır. Nice çetin düğüm çözülmez senelerca; kalkar hiç ummadık bir yeni yetme çözer. Ömür trenine inen, binen ve finale yaklaşınca sürpriz olarak katılan çarkın yönünü değiştirir. Bazı zaman öyle nokta konur ki sonuç bu dedirtir.
Aşkın en zoru koyu olanıdır. Kökü ne de olsa aşuka sarmaşığından gelir. Kurtulmak istedikçe sarar, sarmalar; daha çok bağlar. Gönüller öyle teslim olur ki aşk tanrısı Eros bile kıskanır. İnsan bir düştü mü, pençesinde kendini hayal bile edemeyeceği yerde bulur. Aşk mührünü karşılıklı alınlara bir vurdu mu, kendisi söz sahibi oluverir. Sevda sağanağı yağar sayfalarına. Okuyucu kendini sevda akışı içinde bulur, toparlandığında kitap çoktan bitmiş, dinginlik gelmiş, gönülde tadı kalmıştır. Kadın ismine konu olmuş sevda işte budur dedirtir.
Antalya, Burdur, Denizli’nin ardından Hamburg’a kadar götürülen Yörük örf ve âdetleri Türk el işi ile nakış yapılıp işlenmiş, poşu dili ile sunulmuştur. İnsanı birbirine bağlayan, bu kaybolan asli diller değil midir?
Bazı zaman hayat bilgisi defterini insan kendi el yazısıyla yazar. Hayatın romanı içinde değil de kendi öyküsünde en fazla yorulur. Öyle bir girdaba kapılır, çıkmaya çalıştıkça kendine çeker çıkmazlık. Roman içinde ufak romanlar yaşatır. Nice çetin düğüm çözülmez senelerca; kalkar hiç ummadık bir yeni yetme çözer. Ömür trenine inen, binen ve finale yaklaşınca sürpriz olarak katılan çarkın yönünü değiştirir. Bazı zaman öyle nokta konur ki sonuç bu dedirtir.
Aşkın en zoru koyu olanıdır. Kökü ne de olsa aşuka sarmaşığından gelir. Kurtulmak istedikçe sarar, sarmalar; daha çok bağlar. Gönüller öyle teslim olur ki aşk tanrısı Eros bile kıskanır. İnsan bir düştü mü, pençesinde kendini hayal bile edemeyeceği yerde bulur. Aşk mührünü karşılıklı alınlara bir vurdu mu, kendisi söz sahibi oluverir. Sevda sağanağı yağar sayfalarına. Okuyucu kendini sevda akışı içinde bulur, toparlandığında kitap çoktan bitmiş, dinginlik gelmiş, gönülde tadı kalmıştır. Kadın ismine konu olmuş sevda işte budur dedirtir.