Roman Kitapları
Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi PDF Oku
Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi PDF oku, PDF kitap depomuzda, Mehmet Başaran tarafından kaleme alınan Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9789750408212 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi kitabı 224 olarak yayınlanmıştır. Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi kitabını 25.06.2020 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi PDF Oku.
Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi PDF Oku
Mehmet Başaran öteki yapıtlarında olduğu gibi, Yüreğin Sesi Zeytin Ülkesi’ni de lirik bir biçemle kaleme almış. Kitabı oluşturan birbirleriyle ilişkili öykülerde ayrıntılı doğa betimlemeleri ile yazarın kuvvetli gözlem gücü yer alıyor. Edremit bölgesi, doğası, insan ilişkileriyle karşımıza çıkıyor. Yanı sıra siyasî otoritenin göz açtırmadığı ilköğretim yaşamı da…
Kaz Dağı, başılı başına bir kurmaca kişiliği olarak anlatılıyor bu öykülerde. Yazar, mitolojiye de sürekli olarak gönderme yapıyor. Kendi dönemi ile geçmiş dönemler arasında imgesel bağlantılar kuruyor; konu edindiği toprakların ve bireylerin kültürünü, tarihin derinliğinden çıkarıp yirminci yüzyıla getiriyor.
“Gül parmaklı şafak” dağlara değdiğinde, belleğimde bir çocuk gülüşü ışır; taze bir yüzde, yaşamın ilk pırıltısı gibi ince bir gülüş. Ilık ılık olur içim. Ovadan tüten al buğu usul usul açılır, eğri büğrü gövdeleri oyuk, dalları kül rengi zeytin ağacı, toprağa çadır gibi yayılmış iri yapraklı incer ağacı, dal uçları kandil kandil çiçekli nar ağacı olur… Süzülüp akan su olur ipiltili, çağıltılı… Telliböcek olur, Kaz Dağı’ndan kıvılcım gibi kopup, döne döne uçarak parmağıma konan… Bal rengi bir çift göz olur sonra, duru bir yüzde dünyaya tatlı tatlı bakan. Bileğindeki iplik ince mavi damarları –dokununca dikazm– sıcacık tıp tıp eder… Ölümün mü, yaşamın mı yakınlarından gelir b uses? Başımı göğsüne dayarım, içimi tedirginlikle dolduran delik bir lastik topun sesi gibi fıs fıs fıs!
İçindekiler
Ocak Tüttüreceğiz
Zeytin Ülkesine Doğru
Tanışma
Gelin
“Güzeldir Kasabamız!”
Cennetayağı
Zeytinlik
Tantalos Oğulları
Güzün
Tayfalar
Odalar
Tuzak
Şarlak
Yıkıldılar
Başakçılar
Boşa Akıyor Sular
Şıpşıp Dede
V.Z.’ler
Bayrak Yalbırdıyordu
Pazar Gezintisi
Eşekli
Otobüste
“Aputek Halil”
Sarıkız
Hüseyin Efendi
Akçay
Yüreğin Sesi
Çıngıl Çıngıl Yıldızlar
Zeytin Dalları Altında
Giderken
Sübeyöndere’de
Hisar’a Doğru
Müzede
Söylenceler Anası Kaz Dağı
Ak Çadırlar
Türkmen Hasan’ın Mandası
Aylı Gece
Yanık Alan
Uzun Oluk
Ali Kardaş
Sarıkız’da
Memleketimin Bir Çağıydı
İsterim Kolyozcuk
EK – YILLARDAN SONRA
Yıllardan Sonra
Akçay Kararıyor
Akçay mı?
Barbaros Alanı
Herkese Merhabalar Edremit veya Sabahattin Ali
“Başın Öne Eğilmesin…”
Demokrasi Savaşımcısı
Ve Şimdi
Sabahattin Ali Güre’de
Masal Çağı
Orada O Yamaçta
Yirmi Bin Zeytin Ağacı Kesilecek
Çörtükalan veya “Hadi!”
Ören’de “Sunar Sitesi”
Çınarlıhan
Kozak Yaylası
“Kaz Dağları Tek Yürek”
Yayıncının Notu
Kaz Dağı, başılı başına bir kurmaca kişiliği olarak anlatılıyor bu öykülerde. Yazar, mitolojiye de sürekli olarak gönderme yapıyor. Kendi dönemi ile geçmiş dönemler arasında imgesel bağlantılar kuruyor; konu edindiği toprakların ve bireylerin kültürünü, tarihin derinliğinden çıkarıp yirminci yüzyıla getiriyor.
“Gül parmaklı şafak” dağlara değdiğinde, belleğimde bir çocuk gülüşü ışır; taze bir yüzde, yaşamın ilk pırıltısı gibi ince bir gülüş. Ilık ılık olur içim. Ovadan tüten al buğu usul usul açılır, eğri büğrü gövdeleri oyuk, dalları kül rengi zeytin ağacı, toprağa çadır gibi yayılmış iri yapraklı incer ağacı, dal uçları kandil kandil çiçekli nar ağacı olur… Süzülüp akan su olur ipiltili, çağıltılı… Telliböcek olur, Kaz Dağı’ndan kıvılcım gibi kopup, döne döne uçarak parmağıma konan… Bal rengi bir çift göz olur sonra, duru bir yüzde dünyaya tatlı tatlı bakan. Bileğindeki iplik ince mavi damarları –dokununca dikazm– sıcacık tıp tıp eder… Ölümün mü, yaşamın mı yakınlarından gelir b uses? Başımı göğsüne dayarım, içimi tedirginlikle dolduran delik bir lastik topun sesi gibi fıs fıs fıs!
İçindekiler
Ocak Tüttüreceğiz
Zeytin Ülkesine Doğru
Tanışma
Gelin
“Güzeldir Kasabamız!”
Cennetayağı
Zeytinlik
Tantalos Oğulları
Güzün
Tayfalar
Odalar
Tuzak
Şarlak
Yıkıldılar
Başakçılar
Boşa Akıyor Sular
Şıpşıp Dede
V.Z.’ler
Bayrak Yalbırdıyordu
Pazar Gezintisi
Eşekli
Otobüste
“Aputek Halil”
Sarıkız
Hüseyin Efendi
Akçay
Yüreğin Sesi
Çıngıl Çıngıl Yıldızlar
Zeytin Dalları Altında
Giderken
Sübeyöndere’de
Hisar’a Doğru
Müzede
Söylenceler Anası Kaz Dağı
Ak Çadırlar
Türkmen Hasan’ın Mandası
Aylı Gece
Yanık Alan
Uzun Oluk
Ali Kardaş
Sarıkız’da
Memleketimin Bir Çağıydı
İsterim Kolyozcuk
EK – YILLARDAN SONRA
Yıllardan Sonra
Akçay Kararıyor
Akçay mı?
Barbaros Alanı
Herkese Merhabalar Edremit veya Sabahattin Ali
“Başın Öne Eğilmesin…”
Demokrasi Savaşımcısı
Ve Şimdi
Sabahattin Ali Güre’de
Masal Çağı
Orada O Yamaçta
Yirmi Bin Zeytin Ağacı Kesilecek
Çörtükalan veya “Hadi!”
Ören’de “Sunar Sitesi”
Çınarlıhan
Kozak Yaylası
“Kaz Dağları Tek Yürek”
Yayıncının Notu