Sanat Kitapları
Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) PDF Oku
Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) PDF oku, PDF kitap depomuzda, Peter C. Collins Peter Collins tarafından kaleme alınan Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057293657 dilinde ve 1. Hm. Kağıt ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) kitabı 432 olarak yayınlanmıştır. Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) kitabını 26.04.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) PDF Oku.
Modern Mimarlıkta Değişen İdealler (1750-1950) PDF Oku
Yirminci yüzyılın en büyük mimarlık tarihçileri arasında bulunan Peter Collins (1920-1981), modern mimarlığın 1750’den 1950’ye ulaşan öyküsünü, Modern Mimarlıkta Değişen İdealler başlıklı, son derece kapsamlı çalışmasında konu alıyor. Kenneth Frampton’ın “Avrupa mimarlığının köklerinin çok yönlü bir yorumu” olarak tanımladığı çalışma, Hale Gönül’ün çevirisiyle, Aykut Köksal’ın genel yayın yönetmenliğindeki Arketon Yayınları arasına katıldı.
Kenneth Frampton, kitabın ikinci basımı için yazdığı önsözde şöyle diyor:
“Peter Collins’in 1965’te yayımlanan klasik hermenötik yapıtı Modern Mimarlıkta Değişen İdealler, birden fazla açıdan ihmal edilmiş, hatta unutulmuş bir çalışmadır. İçeriğinin büyük kısmı, izleyen çalışmalarda ayrıntı kısmıyla irdelenmiş olmasına rağmen, bugün bile öncü bir eser olmayı sürdürür. Modern hareketin bi hayli geniş bir dönemi kapsayan ideolojik bir tarihçesini sunan çalışma, baştan sona keskin bir eleştirel yaklaşımla ele alınmıştır. Collins’in kitabının ufuk açıcı özgünlüğü, modern mimarlığın son iki yüzyıllık evriminde strüktürel şekilin oynadığı belirleyici rolü sorgulayışından ileri gelir.
Collins’in çalışması, çağdaş Avrupa mimarlığının köklerinin ve bu gelişmelerin Batı kültürünün bütünü üzerindeki sonuçlarının çok yönlü bir yorumudur. Yeninin başlangıcını, tarihin kendi başına epistemik bir disipline dönüşmesiyle belirler. Bu dönüşüm, Voltaire’in Le Siècle de Louis XIV isimli eseriyle 1751’de yaşanan, tarihsel yöntemin icadıyla gerçekleşmişti.
Değişen İdealler, Greko-gotik gelişim çizgisini takip etmekle birlikte, tekniğin yapı üretimi ve mimari şekil üzerindeki belirleyici tesirini de dikkate alır. Collins, 1750 ile 1850 senelerı arasında yaşanan çeşitli canlandırmacı üslupları araştırmaya koyuldukten sonra, dikkatini tekno-bilimsel ilerlemelerin tetiklediği farklı türden ‘işlevselci analojilere’ yöneltmişti. Bunlar, kuramcıların mimari şekil yaratımında yeni bir temele ulaşmak için başvurdukları biyolojik, mekanik, gastronomik ve dilbilimsel benzeşimlerden oluşuyordu.
Collins, teknolojinin gelişimine ampirik bir ilgi besler. Mimarların uyum sağlamaları beklenen zamanların bi hayli hızlı değişen kısıtlarıyla her seferinde baş edebilme durumlarını de hassaslıkla takdir eder. Lakin klasik ruha inancı, amansız eleştirisini tüm bunlara rağmen sürdürmüştü. Avangardın romantik özlemlerine kuşkuyla ulaşan ve bundan dolayı politik bir tarih okumasına doğrudan karşı çıkan Collins, gerçek anlamda bir materyalistti.”
Kenneth Frampton, kitabın ikinci basımı için yazdığı önsözde şöyle diyor:
“Peter Collins’in 1965’te yayımlanan klasik hermenötik yapıtı Modern Mimarlıkta Değişen İdealler, birden fazla açıdan ihmal edilmiş, hatta unutulmuş bir çalışmadır. İçeriğinin büyük kısmı, izleyen çalışmalarda ayrıntı kısmıyla irdelenmiş olmasına rağmen, bugün bile öncü bir eser olmayı sürdürür. Modern hareketin bi hayli geniş bir dönemi kapsayan ideolojik bir tarihçesini sunan çalışma, baştan sona keskin bir eleştirel yaklaşımla ele alınmıştır. Collins’in kitabının ufuk açıcı özgünlüğü, modern mimarlığın son iki yüzyıllık evriminde strüktürel şekilin oynadığı belirleyici rolü sorgulayışından ileri gelir.
Collins’in çalışması, çağdaş Avrupa mimarlığının köklerinin ve bu gelişmelerin Batı kültürünün bütünü üzerindeki sonuçlarının çok yönlü bir yorumudur. Yeninin başlangıcını, tarihin kendi başına epistemik bir disipline dönüşmesiyle belirler. Bu dönüşüm, Voltaire’in Le Siècle de Louis XIV isimli eseriyle 1751’de yaşanan, tarihsel yöntemin icadıyla gerçekleşmişti.
Değişen İdealler, Greko-gotik gelişim çizgisini takip etmekle birlikte, tekniğin yapı üretimi ve mimari şekil üzerindeki belirleyici tesirini de dikkate alır. Collins, 1750 ile 1850 senelerı arasında yaşanan çeşitli canlandırmacı üslupları araştırmaya koyuldukten sonra, dikkatini tekno-bilimsel ilerlemelerin tetiklediği farklı türden ‘işlevselci analojilere’ yöneltmişti. Bunlar, kuramcıların mimari şekil yaratımında yeni bir temele ulaşmak için başvurdukları biyolojik, mekanik, gastronomik ve dilbilimsel benzeşimlerden oluşuyordu.
Collins, teknolojinin gelişimine ampirik bir ilgi besler. Mimarların uyum sağlamaları beklenen zamanların bi hayli hızlı değişen kısıtlarıyla her seferinde baş edebilme durumlarını de hassaslıkla takdir eder. Lakin klasik ruha inancı, amansız eleştirisini tüm bunlara rağmen sürdürmüştü. Avangardın romantik özlemlerine kuşkuyla ulaşan ve bundan dolayı politik bir tarih okumasına doğrudan karşı çıkan Collins, gerçek anlamda bir materyalistti.”
