Roman Kitapları
Bir Cinayet Leylası PDF Oku
Bir Cinayet Leylası PDF oku, PDF kitap depomuzda, Canan Acar tarafından kaleme alınan Bir Cinayet Leylası isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057055729 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Bir Cinayet Leylası kitabı 344 olarak yayınlanmıştır. Bir Cinayet Leylası kitabını 15.06.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Bir Cinayet Leylası PDF Oku.
Bir Cinayet Leylası PDF Oku
O sabah bütün televizyon kanalları bu esrarengiz haberden bahsediyordu. İnsanlar ölenlerin kimliklerini, ölüm nedenlerini, olayın cinayet mi yoksa bir kaza mı olduğunu düşünüyordu. Sanat eserlerinin sergilendiği, elit bireylerin ve şehrin burjuvalarının ziyaret ettiği bir mekânın bodrum katında bulunan cesetler ezberleri bozuyordu. Böyle yerlerin üst katları öyle ışıltılı, zengin, gösterişli ve süslü olurdu ki bir de karanlık bodrum katlarının olabileceği insanın aklının ucuna dahi gelmezdi. Altında cesetlerin, korkuların, karanlığın, şüphenin, kanın ve pisliğin bulunduğu bir sanat galerisinin varlığını birisi göstermek istemedikten sonra kim bilebilirdi ki?
Haberin yankı bulduğu yerlerde belki birileri neler olup bittiğini biliyor, birileri ise şöyle bir kulak kabartıp umursamazca yaşamına devam ediyordu. Oysa ölüm ve acı, tüm bu yaşananlardan ve yaşanacak olanlardan, gerçeği bilenlerden veya onu yok sayanlardan bağımsız bir biçimde gelip son sözünü söylemişti. Üstelik son derece olağanüstü bir yerde ve biçimde. Bir müddet konuşulduktan sonra bütün şehir bu karanlık haberi kendi bilincinin yeraltına gömdü. Ne de olsa insanlar, kamu hafızası en fazla birkaç ay sonra her şeyi unutur diye bir yalana inandırılmıştı. Oysa hiçbir şey unutulmazdı ve başka bir zamanda ve formda kendini hatırlatmak için mutlaka geri dönerdi. Hiç şüphesiz bütün toplumların, şehirlerin, kabilelerin ve hatta medeniyetlerin böyle bir bilinçaltı mezarlığı mevcuttur. Bir gün gömüldükleri yerden çıkıp gelene kadar hiç kimsenin ilgilenmediği ölüler ve ölümler mezarlığı…
Haberin yankı bulduğu yerlerde belki birileri neler olup bittiğini biliyor, birileri ise şöyle bir kulak kabartıp umursamazca yaşamına devam ediyordu. Oysa ölüm ve acı, tüm bu yaşananlardan ve yaşanacak olanlardan, gerçeği bilenlerden veya onu yok sayanlardan bağımsız bir biçimde gelip son sözünü söylemişti. Üstelik son derece olağanüstü bir yerde ve biçimde. Bir müddet konuşulduktan sonra bütün şehir bu karanlık haberi kendi bilincinin yeraltına gömdü. Ne de olsa insanlar, kamu hafızası en fazla birkaç ay sonra her şeyi unutur diye bir yalana inandırılmıştı. Oysa hiçbir şey unutulmazdı ve başka bir zamanda ve formda kendini hatırlatmak için mutlaka geri dönerdi. Hiç şüphesiz bütün toplumların, şehirlerin, kabilelerin ve hatta medeniyetlerin böyle bir bilinçaltı mezarlığı mevcuttur. Bir gün gömüldükleri yerden çıkıp gelene kadar hiç kimsenin ilgilenmediği ölüler ve ölümler mezarlığı…