Roman Kitapları
Bozcahisar PDF Oku
Bozcahisar PDF oku, PDF kitap depomuzda, Seher Sucu tarafından kaleme alınan Bozcahisar isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786254201059 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Bozcahisar kitabı 514 olarak yayınlanmıştır. Bozcahisar kitabını 04.03.2022 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Bozcahisar PDF Oku.
Bozcahisar PDF Oku
Hikâye 1993 senesinde Bandırma ve Gönen arasında Bozcahisar isimli bir kasabada geçmektedir.
Ayzade bir kasabanın iki varsıl beyinden birisi olan Asım Bey’in kızı, kasaba okulunun da öğretmenlerindendir. Kasabanın diğer beyi Sadık Eroğlu ile Asım Bey arasında senelerdan beri devam eden küslük mevcuttur. Babaları arasındaki küslük Sadık Bey’in oğlu Cemali’nin Ayzade’yi sevmesine engel olmamıştır. Ayzade’nin de Cemali’ye karşı hisleri mevcuttur fakat o Cemali kadar cesur davranamaz babasının küs olduğu adamın oğluna kalbini açmakta.
Bir gün okulla aynı bahçeyi paylaşan ve aylardır doktorsuz olan sağlık ocağına genç bir doktor atanır. Yeni gelen doktorun soğuk ve ukala tavırları yüzünden ilk zamanlar Doktor Cihan ve Ayzade ufak çatışmalar yaşasalar da kısa bir sürede durum tersine döner. Doktor ve öğretmen arkadaş olurlar. Bu arkadaşlık doktorun bir sırrınin olduğunu fark etmesiyle bozulmaya başlar. Doktorun kasabaya gelişinin ardında ucu Ayzade’nin babasına da dokunan büyük bir gizem mevcuttur. Ayzade doktorun sırrının peşine düşer fakat bir türlü çözemez sırrı. Bu ilgi ve merak zamanla daha başka duygulara dönüşür. Ayzade’nin hisleri arasındaki çatışma gitgide derinleşmektedir. Sonunda Doktor Cihan kendisi anlatır Ayzade’ye her şeyi.
Cihan seneler evvel anne ve babasını bir kazada kaybedince kardeşi Yusuf’la birlikte dayılarının kâhyalık yaptığı Sadık Bey’in konağına gelmiştir. Geldikleri konakta Yusuf’la aynı yaşta bir çocuk daha, Sadık Bey’in oğlu Cemali, mevcuttur. Yusuf hasta ve zayıf bir çocuktur. Cemali Yusuf’un bu hasta halleriyle alay edip onunla uğraşmayı kendisine oyun haline getirmiştir. Kasabada kaldıkları altı ay boyunca iki kardeşe en sıcak davranan kişi ise Ayzade’nin annesi Dilek öğretmen olmuştur. Cihan Ayzade’yi de o günlerden beri sevmektedir. Bir gün Ayzade’ye bir masaldan öğrendiği kelimeleri söyleyip ona duygularını açmaya karar verdiğinde Ayzade’ye kendisini okulda beklemesini söyleyip Yusuf’u konağa götürür. Konağın avlusuna girdiklerinde Cemali’nin yanında iki yabancıyı görürler. Cemali Yusuf’u görür görmez “Bey’in oğlu ben değilim, o” diye bağırır. Adamlar avluya yeni giren iki çocuğa döndüklerinde Yusuf Cemali’nin korkusundan başını sallayıp kabul eder Cemali olmayı. Yabancı adamlar Yusuf’u kolundan tutup avludan çıkarlarken Cihan onlara karşı direnince ikisini de alıp götürürler.
Çocukları kaçıran bu adamlar Sadık ve Asım Bey’lerle alakası olan kanun kaçaklarıdır. Çocukları bırakmanın karşılığında beylerden fidye isterler fakat istedikleri para verilmez. Birkaç gün sonra nihayet Cihan’ın dile getirdiklerinin doğru olduğunu, yanlış çocukları kaçırdıklarını anlarlar. Kasabalının bir nişan için meydanda toplandıkları bir gece Cemali’yi de kaçırıp diğer iki çocukla birlikte kasabanın sağlık ocağına kapatırlar. Beylere haber gönderip birkaç saat içinde parayı sağlık ocağına getirmelerini söylerler. Parayı vermekle de bu eşkıyalardan kurtulamayacaklarını düşünen iki bey bir plan yaparlar. Cemali’nin de kaçırıldığından babası Sadık Bey’in haberi yoktur. Sağlık ocağını ateşe verirler. Cihan pencerenin önünde bir sandalyede bağlıdır ve kibriti çakan birinin yüzünü görmüştür. Bu kişi Asım Beyden başkası değildir. Alevler binayı sarmadan önce eşkıyalar çocukları içeride bırakıp kaçarlar. Biraz sonra birisi gelip Cihan’ı kurtarır alevlerin arasından. Dışarı çıktığında Yusuf’la Cemali’nin de içeride olduğunu söyler. Oğlunun da alevlerin arasında olduğunu duyan Sadık Bey yanan binaya atılır. Az sonra kucağında çocukla çıkar dışarı. Yusuf’u kurtarmak için içeri giren olmamıştır. Kardeşi gözlerinin önünde yanan Cihan kendisinden geçer. Birkaç gün sonra kendisine geldiğinde olayın üzeri beyler tarafından örtülmüştür bile. Cihan kardeşini öldürdüklerini dile getirdiğinde onu tehdit edip kasabadan kovarlar.
Cihan başına gelenleri anlattığında Ayzade ona inanmak istemez. Onu yalancılıkla suçlar. Babasını savunmaya çalışır. Cihan’sa bu korkunç sırrı görülmektedirtarak on beş yıl evvelki karanlığı aydınlattığını düşünmektedir. Lakin geçmişte çok daha karanlık bir sır daha mevcuttur. Asım Bey ölüm döşeğindeyken bu sırrı kızına söyler. Ve diğerlerinin ölümüne sakladıkları bu sırrın bütün ağırlığı artık Ayzade’nin omuzlarındadır. Konuşmak ve susmak arasında sıkışıp kalan Ayzade’nin ve onu hala deli gibi seven Doktor Cihan’ın asıl imtihanı da burada başlar.
…
Ayzade bir kasabanın iki varsıl beyinden birisi olan Asım Bey’in kızı, kasaba okulunun da öğretmenlerindendir. Kasabanın diğer beyi Sadık Eroğlu ile Asım Bey arasında senelerdan beri devam eden küslük mevcuttur. Babaları arasındaki küslük Sadık Bey’in oğlu Cemali’nin Ayzade’yi sevmesine engel olmamıştır. Ayzade’nin de Cemali’ye karşı hisleri mevcuttur fakat o Cemali kadar cesur davranamaz babasının küs olduğu adamın oğluna kalbini açmakta.
Bir gün okulla aynı bahçeyi paylaşan ve aylardır doktorsuz olan sağlık ocağına genç bir doktor atanır. Yeni gelen doktorun soğuk ve ukala tavırları yüzünden ilk zamanlar Doktor Cihan ve Ayzade ufak çatışmalar yaşasalar da kısa bir sürede durum tersine döner. Doktor ve öğretmen arkadaş olurlar. Bu arkadaşlık doktorun bir sırrınin olduğunu fark etmesiyle bozulmaya başlar. Doktorun kasabaya gelişinin ardında ucu Ayzade’nin babasına da dokunan büyük bir gizem mevcuttur. Ayzade doktorun sırrının peşine düşer fakat bir türlü çözemez sırrı. Bu ilgi ve merak zamanla daha başka duygulara dönüşür. Ayzade’nin hisleri arasındaki çatışma gitgide derinleşmektedir. Sonunda Doktor Cihan kendisi anlatır Ayzade’ye her şeyi.
Cihan seneler evvel anne ve babasını bir kazada kaybedince kardeşi Yusuf’la birlikte dayılarının kâhyalık yaptığı Sadık Bey’in konağına gelmiştir. Geldikleri konakta Yusuf’la aynı yaşta bir çocuk daha, Sadık Bey’in oğlu Cemali, mevcuttur. Yusuf hasta ve zayıf bir çocuktur. Cemali Yusuf’un bu hasta halleriyle alay edip onunla uğraşmayı kendisine oyun haline getirmiştir. Kasabada kaldıkları altı ay boyunca iki kardeşe en sıcak davranan kişi ise Ayzade’nin annesi Dilek öğretmen olmuştur. Cihan Ayzade’yi de o günlerden beri sevmektedir. Bir gün Ayzade’ye bir masaldan öğrendiği kelimeleri söyleyip ona duygularını açmaya karar verdiğinde Ayzade’ye kendisini okulda beklemesini söyleyip Yusuf’u konağa götürür. Konağın avlusuna girdiklerinde Cemali’nin yanında iki yabancıyı görürler. Cemali Yusuf’u görür görmez “Bey’in oğlu ben değilim, o” diye bağırır. Adamlar avluya yeni giren iki çocuğa döndüklerinde Yusuf Cemali’nin korkusundan başını sallayıp kabul eder Cemali olmayı. Yabancı adamlar Yusuf’u kolundan tutup avludan çıkarlarken Cihan onlara karşı direnince ikisini de alıp götürürler.
Çocukları kaçıran bu adamlar Sadık ve Asım Bey’lerle alakası olan kanun kaçaklarıdır. Çocukları bırakmanın karşılığında beylerden fidye isterler fakat istedikleri para verilmez. Birkaç gün sonra nihayet Cihan’ın dile getirdiklerinin doğru olduğunu, yanlış çocukları kaçırdıklarını anlarlar. Kasabalının bir nişan için meydanda toplandıkları bir gece Cemali’yi de kaçırıp diğer iki çocukla birlikte kasabanın sağlık ocağına kapatırlar. Beylere haber gönderip birkaç saat içinde parayı sağlık ocağına getirmelerini söylerler. Parayı vermekle de bu eşkıyalardan kurtulamayacaklarını düşünen iki bey bir plan yaparlar. Cemali’nin de kaçırıldığından babası Sadık Bey’in haberi yoktur. Sağlık ocağını ateşe verirler. Cihan pencerenin önünde bir sandalyede bağlıdır ve kibriti çakan birinin yüzünü görmüştür. Bu kişi Asım Beyden başkası değildir. Alevler binayı sarmadan önce eşkıyalar çocukları içeride bırakıp kaçarlar. Biraz sonra birisi gelip Cihan’ı kurtarır alevlerin arasından. Dışarı çıktığında Yusuf’la Cemali’nin de içeride olduğunu söyler. Oğlunun da alevlerin arasında olduğunu duyan Sadık Bey yanan binaya atılır. Az sonra kucağında çocukla çıkar dışarı. Yusuf’u kurtarmak için içeri giren olmamıştır. Kardeşi gözlerinin önünde yanan Cihan kendisinden geçer. Birkaç gün sonra kendisine geldiğinde olayın üzeri beyler tarafından örtülmüştür bile. Cihan kardeşini öldürdüklerini dile getirdiğinde onu tehdit edip kasabadan kovarlar.
Cihan başına gelenleri anlattığında Ayzade ona inanmak istemez. Onu yalancılıkla suçlar. Babasını savunmaya çalışır. Cihan’sa bu korkunç sırrı görülmektedirtarak on beş yıl evvelki karanlığı aydınlattığını düşünmektedir. Lakin geçmişte çok daha karanlık bir sır daha mevcuttur. Asım Bey ölüm döşeğindeyken bu sırrı kızına söyler. Ve diğerlerinin ölümüne sakladıkları bu sırrın bütün ağırlığı artık Ayzade’nin omuzlarındadır. Konuşmak ve susmak arasında sıkışıp kalan Ayzade’nin ve onu hala deli gibi seven Doktor Cihan’ın asıl imtihanı da burada başlar.
…