Aşk Kitapları
Denizi Açan Kapı PDF Oku
Denizi Açan Kapı PDF oku, PDF kitap depomuzda, Muzaffer Ceylan tarafından kaleme alınan Denizi Açan Kapı isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257018609 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Denizi Açan Kapı kitabı 80 olarak yayınlanmıştır. Denizi Açan Kapı kitabını 04.12.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Denizi Açan Kapı PDF Oku.
Denizi Açan Kapı PDF Oku
Muzaffer Ceylan
yüzünde çetrefil düşüncelerle uyuyamazsın
üstelik orda tam üç parçaya bölerek kendini
bir ölünün dünya çapından iniltilerle çekilmiş
domur bedeniyle uzanırsın kirli döşeklere
bilek gücüyle kapanmaz hataların kepengi
çünkü böğrüne bıçak vurulmuş hırıltılı günlerin
tortuları mevcuttur kanından paslı çivi söktüğün
hınç artığı gecelerden ve geçmişten kalma
tavan duvarları mevcuttur sonra göğü örten
metre kareye vurulmuştur üstelik
hesabı orda yeryüzünün
çarhızlıtur neşe ve peşinden kalıcı bir buğu
yayılır adımlarını sayarak sendelediğin alanlara
çok zaman iyot kokusuyla yıkadığın saçların
türkü ürküten kibirli tafralarla çekiştirilir
soyut bir süt ağacını her gün alnacına alarak
göz yuvalarında acele süzülürken serçe sürüleri
kucağında dağınık bir aile albümüyle orda
özlediğin olur ahşap kapı seslerini ve sardunyaları
başka türlü bir cezadır kaba insanlara
senin dölekliğin
biraz böyledir işte kayıt altında yaşamak
yahut yaşayamamak bir nefretin döküntüsünü
köklerinden kavrayıp gecikmiş bir yolculuğun
yüzünde çetrefil düşüncelerle uyuyamazsın
üstelik orda tam üç parçaya bölerek kendini
bir ölünün dünya çapından iniltilerle çekilmiş
domur bedeniyle uzanırsın kirli döşeklere
bilek gücüyle kapanmaz hataların kepengi
çünkü böğrüne bıçak vurulmuş hırıltılı günlerin
tortuları mevcuttur kanından paslı çivi söktüğün
hınç artığı gecelerden ve geçmişten kalma
tavan duvarları mevcuttur sonra göğü örten
metre kareye vurulmuştur üstelik
hesabı orda yeryüzünün
çarhızlıtur neşe ve peşinden kalıcı bir buğu
yayılır adımlarını sayarak sendelediğin alanlara
çok zaman iyot kokusuyla yıkadığın saçların
türkü ürküten kibirli tafralarla çekiştirilir
soyut bir süt ağacını her gün alnacına alarak
göz yuvalarında acele süzülürken serçe sürüleri
kucağında dağınık bir aile albümüyle orda
özlediğin olur ahşap kapı seslerini ve sardunyaları
başka türlü bir cezadır kaba insanlara
senin dölekliğin
biraz böyledir işte kayıt altında yaşamak
yahut yaşayamamak bir nefretin döküntüsünü
köklerinden kavrayıp gecikmiş bir yolculuğun