Roman Kitapları
Eda PDF Oku
Eda PDF oku, PDF kitap depomuzda, Murat Saydam tarafından kaleme alınan Eda isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786056873188 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Eda kitabı 96 olarak yayınlanmıştır. Eda kitabını 09.04.2019 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Eda PDF Oku.
Eda PDF Oku
Nasıl?..
Anlatmanın bir çok yolu, şekli, dozajı mevcuttur. Biz anlatmayı en karışık
hâliyle şiir diliyle seçmişiz. Ya da kaderimiz öyle seçmiş, biz de
bilmediğimiz ilahi bir mecburiyetin izinden gidiyoruz.
Ne zaman?..
Aklımızda ilk sözcükler yuva yapmaya başladığında, belki de ilk
“anne” sözcüğü çıktığında içimizden şiir bize musallat oldu. Sonrası
bir tren misali… Şarkılar, öyküler, makale ve şiirler… Tünelin
sonundaki ışığı kovalıyoruz sürekli olarak. Biz yaklaşıyoruz, ışık uzaklaşıyor…
Kim?..
Bir arkadaş… Anne?.. Baba?.. Sevgili?.. Bir dilenci, bir yabancı,
ağaçlar, kuşlar, okyanus, ay, güneş… Tanımadığımız her ne varsa
şiir o değil midir? Aslını söylemek gerekirse her gün, her an gördüğümüz yüzlere,
başka bir zamanda dokunmaya başladığımız yerde, şiir hep karşımıza
çıkar.
Nereye?..
Yetinmek, şairi bitiren tek duygudur. “Bu kadar olurdu” dediğinde
şair; sonlanmıştır hedefi. Gideceği yer kalmamış, yazacağı deniz
bitmiş, artık uykusu gelmiştir. Şairin gittiği her yön bir uykusuzluğa
çıkar.
Neden?..
Dünyanın en yüksek dağının en ücra tepesinin en soğuk köşesinde,
ıssız bir kardelenin yaprağını incitse rüzgâr, o acıyı hissedendir
şair; bu yüzden şiir…
Anlatmanın bir çok yolu, şekli, dozajı mevcuttur. Biz anlatmayı en karışık
hâliyle şiir diliyle seçmişiz. Ya da kaderimiz öyle seçmiş, biz de
bilmediğimiz ilahi bir mecburiyetin izinden gidiyoruz.
Ne zaman?..
Aklımızda ilk sözcükler yuva yapmaya başladığında, belki de ilk
“anne” sözcüğü çıktığında içimizden şiir bize musallat oldu. Sonrası
bir tren misali… Şarkılar, öyküler, makale ve şiirler… Tünelin
sonundaki ışığı kovalıyoruz sürekli olarak. Biz yaklaşıyoruz, ışık uzaklaşıyor…
Kim?..
Bir arkadaş… Anne?.. Baba?.. Sevgili?.. Bir dilenci, bir yabancı,
ağaçlar, kuşlar, okyanus, ay, güneş… Tanımadığımız her ne varsa
şiir o değil midir? Aslını söylemek gerekirse her gün, her an gördüğümüz yüzlere,
başka bir zamanda dokunmaya başladığımız yerde, şiir hep karşımıza
çıkar.
Nereye?..
Yetinmek, şairi bitiren tek duygudur. “Bu kadar olurdu” dediğinde
şair; sonlanmıştır hedefi. Gideceği yer kalmamış, yazacağı deniz
bitmiş, artık uykusu gelmiştir. Şairin gittiği her yön bir uykusuzluğa
çıkar.
Neden?..
Dünyanın en yüksek dağının en ücra tepesinin en soğuk köşesinde,
ıssız bir kardelenin yaprağını incitse rüzgâr, o acıyı hissedendir
şair; bu yüzden şiir…