Roman Kitapları
Gezgin Dervişin Kamburu PDF Oku
Gezgin Dervişin Kamburu PDF oku, PDF kitap depomuzda, Mustafa İbakorkmaz tarafından kaleme alınan Gezgin Dervişin Kamburu isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257014380 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Gezgin Dervişin Kamburu kitabı 88 olarak yayınlanmıştır. Gezgin Dervişin Kamburu kitabını 05.03.2020 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Gezgin Dervişin Kamburu PDF Oku.
Gezgin Dervişin Kamburu PDF Oku
Bir derviş 12. yüzyılda Afganistan’dan yola çıksa yürüye yürüye kaçıncı yüzyıla varır? Kalbinde bir insanın ufak sevdası, mutlak hakikatin büyük aşkıyla kaç dünya yürüyebilir?
İbakorkmaz’ın Ebu Dürr’ü, gönlünde o Hintli dilberin kara gözleriyle ve aklında zor sorularla bin yıla yakın zaman gezdikten sonra yazarın birkaç ayrıntıyla kurduğu Fakızade’yi buldu. Fakızade de Ebu Dürr’ü ve onun üstüne yazdığı eseri İbakorkmaz’ın kaleminin ucuna getirdi.
Gezginin sesi nereden nereye, hangi çağdan hangi çağa ulaşıyor? Peki zaman, çağ denebilecek parçalara bölünebilir mi? Peki bir yazar asırlar öncesinden gelen sesleri duyabiliyorsa zaman diye bir şey var mıdır?
Öyleyse dinle! Senin “şimdi” dediğin zamanı ben şimdi yaşıyorum. Demek ki senin şu anınla, benim şu anım arasında bir fark olduğunu iddia etmen zor. Anlar arasındaki farkın ortadan kalktığı an, yalnızca şu andır demek ki. Oysa biz şu anı yaşayıncaya kadar farklı zamanlarda yaşadığımızı sanıyorduk. Ama bak, tarih dediğimiz şey de avuçlarımızın arasından, bu satırların arasından ve zihnimizden eriyip gidiverdi. Mesela benim şu an ölü olmam neyi değiştirir? Düpedüz sohbet ediyoruz seninle. Ben dile getiriyorum ve sen dinliyorsun. Üstelik senin “şu an” dediğin anda…
İbakorkmaz’ın Ebu Dürr’ü, gönlünde o Hintli dilberin kara gözleriyle ve aklında zor sorularla bin yıla yakın zaman gezdikten sonra yazarın birkaç ayrıntıyla kurduğu Fakızade’yi buldu. Fakızade de Ebu Dürr’ü ve onun üstüne yazdığı eseri İbakorkmaz’ın kaleminin ucuna getirdi.
Gezginin sesi nereden nereye, hangi çağdan hangi çağa ulaşıyor? Peki zaman, çağ denebilecek parçalara bölünebilir mi? Peki bir yazar asırlar öncesinden gelen sesleri duyabiliyorsa zaman diye bir şey var mıdır?
Öyleyse dinle! Senin “şimdi” dediğin zamanı ben şimdi yaşıyorum. Demek ki senin şu anınla, benim şu anım arasında bir fark olduğunu iddia etmen zor. Anlar arasındaki farkın ortadan kalktığı an, yalnızca şu andır demek ki. Oysa biz şu anı yaşayıncaya kadar farklı zamanlarda yaşadığımızı sanıyorduk. Ama bak, tarih dediğimiz şey de avuçlarımızın arasından, bu satırların arasından ve zihnimizden eriyip gidiverdi. Mesela benim şu an ölü olmam neyi değiştirir? Düpedüz sohbet ediyoruz seninle. Ben dile getiriyorum ve sen dinliyorsun. Üstelik senin “şu an” dediğin anda…