Roman Kitapları
Kanlıdere’nin Kurtları PDF oku indir
Kanlıdere’nin Kurtları PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Dursun Akçam tarafından kaleme alınan Kanlıdere’nin Kurtları isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9789750408380 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Kanlıdere’nin Kurtları kitabı 350 olarak yayınlanmıştır. Kanlıdere’nin Kurtları kitabını 21.01.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Kanlıdere’nin Kurtları PDF Oku.
Kanlıdere’nin Kurtları PDF Oku
Dursun Akçam, yalın bir dille kaleme aldığı Kanlıdere’nin Kurtları romanıyla okuru örnek bir onur mücadelesine çekiyor.
Demirkırat’ın iyice sertleştiği senelerdır; Doğu Anadolu’nun ücra köşesindeki Çeşmir köyü amansız kuraklığın altında ezilmektedir. Bey, kasabadaki partili yandaşlarına sırt dayıyarak köylüye eziyet ederken kesesini de dolduracak kirli oyunlar çevirir. Bunun yanı sıra Muhtar, İmam, köyün ileri gelenleri, Bey ile işbirliği içinde olup gidişata seyirci kaldıkları gibi kendi çıkarlarının peşindedir. Yiyecek bulamayan köylü, bunun yanı sıra vergilerin altında inim inim inlerken köyün delikanlısı Merdan ile dostları, Bey’e başkaldırıp sömürü ve eziyet düzenini yıkmak ister…
Hurafenin, siyasî baskının, yoksulluğun ve geleneğin kör kıskacında, Merdan ile yavuklusu Nazlı’nın direnişi, insan olmanın kıvancıdır bunun yanı sıra.
“… Bazı zaman insan farkına varmadan komonistlik yapar. Söz gelimi, yoksulluğu ağzına alıp dertlendin mi, onun var, benim yok dedin mi ossaat komonist olursun! Çünkü Allah herkesin kısmetini ayrı vermiştir. Beş parmağın beşi de bir mi? Ot yakmak, bent yıkmak, kışlak basarak hayvanı kurşunlamak hem komonistlik hem anarşikliktir. O işleri yapan komşularımız bilmeden yapmışlardır. Köyümüzde kuraklık var. Perişan olduğumuz doğru. Lakin şikâyetçi oldun mu, elin malına göz diktin mi günaha girdin, hak yolundan çıktın demektir. Yahu düşünsene, kim verdi kuraklığı? Çok şükür köyümüzde komonist öğretmen olmadığından komonistlik de çıkmamıştır.”
Demirkırat’ın iyice sertleştiği senelerdır; Doğu Anadolu’nun ücra köşesindeki Çeşmir köyü amansız kuraklığın altında ezilmektedir. Bey, kasabadaki partili yandaşlarına sırt dayıyarak köylüye eziyet ederken kesesini de dolduracak kirli oyunlar çevirir. Bunun yanı sıra Muhtar, İmam, köyün ileri gelenleri, Bey ile işbirliği içinde olup gidişata seyirci kaldıkları gibi kendi çıkarlarının peşindedir. Yiyecek bulamayan köylü, bunun yanı sıra vergilerin altında inim inim inlerken köyün delikanlısı Merdan ile dostları, Bey’e başkaldırıp sömürü ve eziyet düzenini yıkmak ister…
Hurafenin, siyasî baskının, yoksulluğun ve geleneğin kör kıskacında, Merdan ile yavuklusu Nazlı’nın direnişi, insan olmanın kıvancıdır bunun yanı sıra.
“… Bazı zaman insan farkına varmadan komonistlik yapar. Söz gelimi, yoksulluğu ağzına alıp dertlendin mi, onun var, benim yok dedin mi ossaat komonist olursun! Çünkü Allah herkesin kısmetini ayrı vermiştir. Beş parmağın beşi de bir mi? Ot yakmak, bent yıkmak, kışlak basarak hayvanı kurşunlamak hem komonistlik hem anarşikliktir. O işleri yapan komşularımız bilmeden yapmışlardır. Köyümüzde kuraklık var. Perişan olduğumuz doğru. Lakin şikâyetçi oldun mu, elin malına göz diktin mi günaha girdin, hak yolundan çıktın demektir. Yahu düşünsene, kim verdi kuraklığı? Çok şükür köyümüzde komonist öğretmen olmadığından komonistlik de çıkmamıştır.”