Roman Kitapları
Kar Kırmızı PDF Oku
Kar Kırmızı PDF oku, PDF kitap depomuzda, tarafından kaleme alınan Kar Kırmızı isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 23.09.2017 dilinde ve Karton Kapak ebatında basılan ayrıca 9786059080262 sayfadan oluşan Kar Kırmızı kitabı TÜRKÇE olarak yayınlanmıştır. Kar Kırmızı kitabını Emine Azboz numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Kar Kırmızı PDF Oku.
Kar Kırmızı PDF Oku
Kar Kırmızı, Balkan Savaşlarının acılarını yaşamış Türklerin Türkiye’ye göçü ardından Osmanlı’nın son senelerındaki sıkıntılara odaklanmaktadır. Kitapta toplumun yaşanan olaylara ve gelişmelere karşı bakış açısı gerçekçi tasvirlerle Bektaşî göçmen bir aile etrafında aktarılmıştır. Çanakkale Savaşlarının nasıl fedakârlıklarla kazanıldığının ve Cumhuriyetin ayak seslerinin aktarıldığı son kısım ise yazarın başarılı anlatımıyla eşsiz bir okuma deneyimi sunuyor.
Anafartalar, 15.8.1915
“Ağamcanım,
Acemi askerlerimle aldığım emir üzerine, Anafartalar’a 27. Alayın yardımına geldik. Bu sefer mektubumu savaş ortamında yazıyorum.
M. Kemal’in kırbacını şaklatıp “Hücummm!” komutuyla “Allah, Allah!” diyerek, düşman üstüne öyle fırlıyoruz ki. “Allah!” diye gürleyişlerimizle yer gök inliyor, düşmanın korkudan yüreği yarılıyor. Bu halimiz, düşman üzerinde top kadar etkili oluyor. Vatan için bir emirle askerlerimle senedirım gibi koşuyor, tereddütsüz ölümün gözüne atlıyoruz.
Verilen emirlerle ölüme bağışıklık kazanmanın rahatlığıyla düşmanın takırdayan makinelilerinin üzerine var gücümüzle koşuyoruz. Tüfeklerle topların ağızları kan ve ateş kusmaktan kıpkırmızı olmuş, ölüme görünmüyoruz hiç. Koşarken kimse sıcağıyla ilk mermiyi tükettiğinin ayrımında bile değil. Yarası biraz soğur gibi olup sarsılınca, vurulduklarını anlıyorlar fakat…”
Yüzbaşı Kâmil
“Sevgi, gönüllerin Kâbe’sidir, ona dokunulmazdı. Aşk, yaşamı hem yıkar, hem yapardı.”
Üzüntüden ağırlaşmış bir sesle kendi kendine fısıldarcasına, “Artık, kış bitti, Kar Kırmızı yağmayacak.” dedi.
Anafartalar, 15.8.1915
“Ağamcanım,
Acemi askerlerimle aldığım emir üzerine, Anafartalar’a 27. Alayın yardımına geldik. Bu sefer mektubumu savaş ortamında yazıyorum.
M. Kemal’in kırbacını şaklatıp “Hücummm!” komutuyla “Allah, Allah!” diyerek, düşman üstüne öyle fırlıyoruz ki. “Allah!” diye gürleyişlerimizle yer gök inliyor, düşmanın korkudan yüreği yarılıyor. Bu halimiz, düşman üzerinde top kadar etkili oluyor. Vatan için bir emirle askerlerimle senedirım gibi koşuyor, tereddütsüz ölümün gözüne atlıyoruz.
Verilen emirlerle ölüme bağışıklık kazanmanın rahatlığıyla düşmanın takırdayan makinelilerinin üzerine var gücümüzle koşuyoruz. Tüfeklerle topların ağızları kan ve ateş kusmaktan kıpkırmızı olmuş, ölüme görünmüyoruz hiç. Koşarken kimse sıcağıyla ilk mermiyi tükettiğinin ayrımında bile değil. Yarası biraz soğur gibi olup sarsılınca, vurulduklarını anlıyorlar fakat…”
Yüzbaşı Kâmil
“Sevgi, gönüllerin Kâbe’sidir, ona dokunulmazdı. Aşk, yaşamı hem yıkar, hem yapardı.”
Üzüntüden ağırlaşmış bir sesle kendi kendine fısıldarcasına, “Artık, kış bitti, Kar Kırmızı yağmayacak.” dedi.