Roman Kitapları
Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün PDF Oku
Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün PDF oku, PDF kitap depomuzda, Aynullah Akça tarafından kaleme alınan Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257420761 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün kitabı 264 olarak yayınlanmıştır. Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün kitabını 22.05.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün PDF Oku.
Matos Kişinin Hayatından Seçilmiş Üç Mayıs Günü / Üçüncü Gün PDF Oku
Bilindiği gibi İkinci Gün’ün sonunda Matos Ağaoğlu o gece Arhaçlar’ı gizlice terk ederek kayıplara karışıyordu. Serinin üçüncü ve son kitabı Üçüncü Gün bu kaybolma olayından hemen hemen iki asır sonra Matos Ağaoğlu’nun hikâyesine yeniden dönüyor.
Aradan geçen zaman içinde neler oldu? Soğuk bir kış akşamı Mançurya’da demiryolu işçisi Abbas Ali Agayev’in karşısında çıkan, onu ölümden kurtaran gizemli figür Mor Pelerinlinin kehanetleri gerçekleşti mi? Ve hâlâ kendisinden bir haber alınamayan Matos Ağaoğlu kimdi, akıbeti ne oldu? Gerçekten bir Mehdi miydi, yoksa bilinmeyen tanrısal güçlerin gönderdiği bir seçilmiş mi? İlk iki kitapta ipuçları verilen bütün bu ve benzeri suallerin cevabını Üçüncü Gün’de bulacaksınız.
Çağımız, yapay zekâ çağı olması yanında, büyük felaketler çağıdır da. Ekolojik dengenin bozulması ve ardından gelen iklim değişikliğinin yol açtığu doğal felaketlerin ardı arkası kesilmiyor. Ve insanlar git gide bu felaketler karşısında daha çaresiz kalıyor. En son Maraş Depremi örneği…
Şüphesiz edebiyat çağın poblemleri çözecek sihirli bir güce sahip değil, ama sorunlara dikkati çekmesi ve başka çözüm metotlarının da olabileceğini göstermesi bakımdan mühimdir. “…Zira insanlık tarihinin bu, o ana kadar görülmemiş boyuttaki felaketi sırasında dünya nüfusunun aşağı yukarı yarısı (üç milyar insan) telef olurken bunun büyük bir bölümünü dünyanın belli başlı metropollerinde yaşayan nüfus oluşturacaktı. Bir kısmı yerle bir olan lüks rezidansların enkazları altında can verirken, sağ kalanlar da kendilerini sudan çıkmış balık gibi hissedeceklerdi. Yeni ve ağır yaşam koşullarına ayak uyduramayarak açlık, hastalık ve bakımsızlıktan telef olup gideceklerdi. Tufan sonrası merkeziyetçi toplum düzeninden, bugünkü yerel toplum düzenine geçiş sürecinde insanlık eski hatalardan sıyrılmasını bildi. “Üç şeytanın”: paranın, devletin ve büyük metropollerin bireyi ezip kişiliksizleştirerek sömüren hâkimiyetine son verdi. Doğayla iç içe, barışık hâlde yaşamayı kendine düstur edindi.”
Zevkle okuyacağınız sürprizlerle dolu fantastik bir kitap!
Aradan geçen zaman içinde neler oldu? Soğuk bir kış akşamı Mançurya’da demiryolu işçisi Abbas Ali Agayev’in karşısında çıkan, onu ölümden kurtaran gizemli figür Mor Pelerinlinin kehanetleri gerçekleşti mi? Ve hâlâ kendisinden bir haber alınamayan Matos Ağaoğlu kimdi, akıbeti ne oldu? Gerçekten bir Mehdi miydi, yoksa bilinmeyen tanrısal güçlerin gönderdiği bir seçilmiş mi? İlk iki kitapta ipuçları verilen bütün bu ve benzeri suallerin cevabını Üçüncü Gün’de bulacaksınız.
Çağımız, yapay zekâ çağı olması yanında, büyük felaketler çağıdır da. Ekolojik dengenin bozulması ve ardından gelen iklim değişikliğinin yol açtığu doğal felaketlerin ardı arkası kesilmiyor. Ve insanlar git gide bu felaketler karşısında daha çaresiz kalıyor. En son Maraş Depremi örneği…
Şüphesiz edebiyat çağın poblemleri çözecek sihirli bir güce sahip değil, ama sorunlara dikkati çekmesi ve başka çözüm metotlarının da olabileceğini göstermesi bakımdan mühimdir. “…Zira insanlık tarihinin bu, o ana kadar görülmemiş boyuttaki felaketi sırasında dünya nüfusunun aşağı yukarı yarısı (üç milyar insan) telef olurken bunun büyük bir bölümünü dünyanın belli başlı metropollerinde yaşayan nüfus oluşturacaktı. Bir kısmı yerle bir olan lüks rezidansların enkazları altında can verirken, sağ kalanlar da kendilerini sudan çıkmış balık gibi hissedeceklerdi. Yeni ve ağır yaşam koşullarına ayak uyduramayarak açlık, hastalık ve bakımsızlıktan telef olup gideceklerdi. Tufan sonrası merkeziyetçi toplum düzeninden, bugünkü yerel toplum düzenine geçiş sürecinde insanlık eski hatalardan sıyrılmasını bildi. “Üç şeytanın”: paranın, devletin ve büyük metropollerin bireyi ezip kişiliksizleştirerek sömüren hâkimiyetine son verdi. Doğayla iç içe, barışık hâlde yaşamayı kendine düstur edindi.”
Zevkle okuyacağınız sürprizlerle dolu fantastik bir kitap!