Roman Kitapları
Miras PDF oku indir
Miras PDF oku indir, PDF kitap depomuzda, Memduh Şevket Esendal tarafından kaleme alınan Miras isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786254182068 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Miras kitabı 248 olarak yayınlanmıştır. Miras kitabını 17.01.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Miras PDF Oku.
Miras PDF Oku
1924 senesinde haftalık resimli gazete Meslek’te tefrika edilmeye başlanan ve bilinmeyen bir nedenle tefrikası yarım kalan Miras, Memduh Şevket Esendal’ın ilk romanı olması yönünden mühim bir eserdir. Yazar bu eserinde İstanbul’un eski bir konağında yaşayan Silahtar Ali Paşa ailesinin yozlaşıp çöküşünü anlatır. Miras yüzünden aile fertleri arasında yaşanan çatışma, romanın eksenini oluşturur. Kısa, akıcı ve sade cümlelerle kurgulanan romanın arkaplanında II. Abdülhamid dönemi ve o dönemin sosyal yaşamından kesitler net bir biçimde gözler önüne serilir. Miras, Memduh Şevket Esendal’ın edebi dünyasını anlamamız yönünden anahtar bir metindir.
“Günün birinde büyükanası ölmüştü. Nasıl derhal aileleri perişan oldu! Kardeşler adeta kırk yıllık düşman imişler gibi birbirine darılmışlar, uzaklaşmışlardı. Ortaya büyük mal, miras davaları çıkmıştı. Herkes derhal dairesini, sofrasını ayırmıştı. Dört kız kardeş, dördü de bir köşeye çekilmiş yer alıyorlardı. Hatta ara yerde kapılar kapattırıldı, dışardan yeni kapılar açtırıldı. Herkesin bir akarda, bir evde gözü vardı. Gâh biri aleyhine birkaçı birleşerek, gâh ayrılarak, kadılara, vekillere, davalara, yalancı şahitlere, uydurma senetlere boğulmuşlardı. Zaman geldi ki artık bir çatı altında da oturamaz oldular. Birer birer konağı terke başladılar.
Herkes, haline göre, birer tarafa çekilip gidiyordu.”
“Günün birinde büyükanası ölmüştü. Nasıl derhal aileleri perişan oldu! Kardeşler adeta kırk yıllık düşman imişler gibi birbirine darılmışlar, uzaklaşmışlardı. Ortaya büyük mal, miras davaları çıkmıştı. Herkes derhal dairesini, sofrasını ayırmıştı. Dört kız kardeş, dördü de bir köşeye çekilmiş yer alıyorlardı. Hatta ara yerde kapılar kapattırıldı, dışardan yeni kapılar açtırıldı. Herkesin bir akarda, bir evde gözü vardı. Gâh biri aleyhine birkaçı birleşerek, gâh ayrılarak, kadılara, vekillere, davalara, yalancı şahitlere, uydurma senetlere boğulmuşlardı. Zaman geldi ki artık bir çatı altında da oturamaz oldular. Birer birer konağı terke başladılar.
Herkes, haline göre, birer tarafa çekilip gidiyordu.”