Roman Kitapları
Sen Benim Nefesimsin PDF Oku
Sen Benim Nefesimsin PDF oku, PDF kitap depomuzda, Ayşegül Çiçekoğlu tarafından kaleme alınan Sen Benim Nefesimsin isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786052006047 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Sen Benim Nefesimsin kitabı 480 olarak yayınlanmıştır. Sen Benim Nefesimsin kitabını 07.07.2017 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Sen Benim Nefesimsin PDF Oku.
Sen Benim Nefesimsin PDF Oku
Sen Benim Nefesimsin; aşkın, aile olmanın ve fedakarlığın hikayesi.
Güzel bir kadın, yakışıklı bir adam ve tatlı bir çocuk… Bu aile, dışarıdan bakıldığında mutlulukla çerçevelenmiş bir fotoğraf karesini andırıyordu. Oysa Sinan ve Cansu’yu bir arada tutan paylaşımı yaptıkları büyük sırdı. Ve aşk onları hiç beklemedikleri bir anda yakalayacaktı. Aralarında ansızın filizlenen aşk, paylaşımı yaptıkları bu büyük sırra rağmen dolu dizgin yaşanabilecek miydi? Hayatta kendilerinden önce düşünmeleri gereken insanlar varken, bu nasıl olabilecek olacaktı?
“Kollarımda başını göğsüme yaslamış, usulca ağlayan kızla öylece dikiliyordum. Kederini anlayabiliyordum. Önce anne babasını, sonra da ablasını kaybetmişti. Üstelik çocuğunun babası da artık hayatta değildi. Kader bu kızın tüm sevdiklerini teker teker elinden almıştı. Oğluyla hayatta yapayalnız kalmıştı ve daha yirmi bir yaşındaydı. Uzun süre ay ışığının altında, yumuşak bir müzik eşliğinde, odanın ortasında birbirimize sarılmış halde dikilmeye devam ettik. Ağlamaları dindiğinde onu tutarak kendimden uzaklaştırdım. Parmaklarımla çenesinin altından tutarak başını yukarıya doğru kaldırdım. Yüzü gözyaşlarından parlamıştı. Artık ağlamıyordu. Usulca ona doğru eğildim. Kulağına doğru fısıldadım. ‘Ağlama, küçüğüm. Artık yanında ben varım.’ ”
Güzel bir kadın, yakışıklı bir adam ve tatlı bir çocuk… Bu aile, dışarıdan bakıldığında mutlulukla çerçevelenmiş bir fotoğraf karesini andırıyordu. Oysa Sinan ve Cansu’yu bir arada tutan paylaşımı yaptıkları büyük sırdı. Ve aşk onları hiç beklemedikleri bir anda yakalayacaktı. Aralarında ansızın filizlenen aşk, paylaşımı yaptıkları bu büyük sırra rağmen dolu dizgin yaşanabilecek miydi? Hayatta kendilerinden önce düşünmeleri gereken insanlar varken, bu nasıl olabilecek olacaktı?
“Kollarımda başını göğsüme yaslamış, usulca ağlayan kızla öylece dikiliyordum. Kederini anlayabiliyordum. Önce anne babasını, sonra da ablasını kaybetmişti. Üstelik çocuğunun babası da artık hayatta değildi. Kader bu kızın tüm sevdiklerini teker teker elinden almıştı. Oğluyla hayatta yapayalnız kalmıştı ve daha yirmi bir yaşındaydı. Uzun süre ay ışığının altında, yumuşak bir müzik eşliğinde, odanın ortasında birbirimize sarılmış halde dikilmeye devam ettik. Ağlamaları dindiğinde onu tutarak kendimden uzaklaştırdım. Parmaklarımla çenesinin altından tutarak başını yukarıya doğru kaldırdım. Yüzü gözyaşlarından parlamıştı. Artık ağlamıyordu. Usulca ona doğru eğildim. Kulağına doğru fısıldadım. ‘Ağlama, küçüğüm. Artık yanında ben varım.’ ”