Roman Kitapları
Sevda Yola Çıkıyor PDF Oku
Sevda Yola Çıkıyor PDF oku, PDF kitap depomuzda, Muhammed Mustafa Kocadağ tarafından kaleme alınan Sevda Yola Çıkıyor isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257763233 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Sevda Yola Çıkıyor kitabı 308 olarak yayınlanmıştır. Sevda Yola Çıkıyor kitabını 08.03.2022 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Sevda Yola Çıkıyor PDF Oku.
Sevda Yola Çıkıyor PDF Oku
Şoför:
Önüne baksana bacım, diye yüksek perdeden gürledi. “Ne insanlar var yahu! Ölmek niyetindeysen başka bir yol dene, başıma bela olma!” diye söylene söylene gaza basıp gözden kayboldu.
Ayşe yanıt verememişti, hem adam da haklıydı. Neyse ki eve gitmek aklına geldi ve evin yolunu tuttu. Issız, dar, karanlık, kıvrımlı ve bir o kadar da ürkütücü sokaklardan ürpererek geçmeye çalışıyordu. Eve hiç bu kadar geç kalmamıştı. Kaldırımların ölümcül karanlığı içini ürpertmeye devam ediyordu. Salya sümük dolaşan, yüzlerinden ve giysilerinden tinerci oldukları anlaşılan insan irisi gençleri görünce birden tir tir titremeye başladı, ayaklarını kuvvetlikle sürüyordu. Biraz uzaklaşmıştı ki peşinden gelen ayak seslerini işitmeye başladı. Ayak sesleri gitgide yaklaşıyordu, arkasına bakma cesaretini bile içinde bulamazken arkasından gelenin gölgesinin önüne düştüğünü fark etti. Yürümeye devam edemeyeceğini anlamıştı, gözleri karardı. Allah’ım sana geliyorum, diye kendini karanlıkta boşluğa bıraktı. Bayılmak üzereyken beklenmedik bir şey oldu. Sanki gizli bir el onu korkularından söküp almıştı. Ürpererek elin sahibine baktı. Bu; peşinden gidip, hülyalara dalıp bu durumlara düşmesine neden olan o delikanlının ta kendisiydi. Pek tanımıyordu fakat o gördüğü hadiseleri hatırlayarak kendisine zarar vermeyeceğini düşünüyordu.
Önüne baksana bacım, diye yüksek perdeden gürledi. “Ne insanlar var yahu! Ölmek niyetindeysen başka bir yol dene, başıma bela olma!” diye söylene söylene gaza basıp gözden kayboldu.
Ayşe yanıt verememişti, hem adam da haklıydı. Neyse ki eve gitmek aklına geldi ve evin yolunu tuttu. Issız, dar, karanlık, kıvrımlı ve bir o kadar da ürkütücü sokaklardan ürpererek geçmeye çalışıyordu. Eve hiç bu kadar geç kalmamıştı. Kaldırımların ölümcül karanlığı içini ürpertmeye devam ediyordu. Salya sümük dolaşan, yüzlerinden ve giysilerinden tinerci oldukları anlaşılan insan irisi gençleri görünce birden tir tir titremeye başladı, ayaklarını kuvvetlikle sürüyordu. Biraz uzaklaşmıştı ki peşinden gelen ayak seslerini işitmeye başladı. Ayak sesleri gitgide yaklaşıyordu, arkasına bakma cesaretini bile içinde bulamazken arkasından gelenin gölgesinin önüne düştüğünü fark etti. Yürümeye devam edemeyeceğini anlamıştı, gözleri karardı. Allah’ım sana geliyorum, diye kendini karanlıkta boşluğa bıraktı. Bayılmak üzereyken beklenmedik bir şey oldu. Sanki gizli bir el onu korkularından söküp almıştı. Ürpererek elin sahibine baktı. Bu; peşinden gidip, hülyalara dalıp bu durumlara düşmesine neden olan o delikanlının ta kendisiydi. Pek tanımıyordu fakat o gördüğü hadiseleri hatırlayarak kendisine zarar vermeyeceğini düşünüyordu.