Roman Kitapları
Sevince PDF Oku
Sevince PDF oku, PDF kitap depomuzda, Füsun Çınarlı tarafından kaleme alınan Sevince isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786052096345 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Sevince kitabı 208 olarak yayınlanmıştır. Sevince kitabını 23.11.2018 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Sevince PDF Oku.
Sevince PDF Oku
Keskin gözlü bir gemi kaptanı gibi dimdik durup ufka sabitleyince gözlerini, ona kavuşmaktan başka yol kalmıyor gemiye. En azgın dalgaları aşıp ilerliyorsun sonra, tek düşündüğün sevdiğin. İnsan sevince her şey bambaşka oluyor.
Gençlik senelerımda en büyük hayalim gazeteci olmaktı. Bir gün isteğim yerine geldi, bir tatlı meltem gelip beni aldı, götürdü…
Bir an için kafasını kaldırıp bana baktığını fark ettiğimde adamın yemyeşil gözleriyle karşı karşıya geldim. Tanımadığım biriydi, önceden hiç görmediğim kadar güzel gözleri vardı ve hiç beklemediğim bir anda çıkmıştı karşıma.
Kendimi bulutların üzerinde gibi hissediyordum, o kısacık an öylesine uzun gelmişti ki bana, gözlerimi ayıramıyordum. İçinde kaybolup gittiğim o yeşil gözlere bakarken hissettiklerim gerçek olamayacak kadar güzeldi. Gözlerinden çıkan yeşil bir ışık gelip beni sarmalıyor, havaya kaldırıyor, alıp ona götürüyordu. Ya da bana öyle geliyordu, bilmiyorum ama beni çok etkilediği kesindi. Daha şaşkınlığımı üzerimden ahepsiştım ki bana doğru eğilerek,
“Günaydın” dedi.
Nefesim kesilecek gibi oldu, kalbim çok bi hayli hızlı atıyordu. O an hissettiklerimi, heyecanımı anlayacak diye çok korkuyor ama yine de kendime gelemiyordum. Çekinerek,
“Günaydın” diye karşılık vererek elimde kalan fotoğraf makinemi nihayet boynuma geçirebildim. Adam merdivenlerden çıkmaya devam ederken ben de gazeteden dışarı çıkıyordum ama aklım onda takılıp kalmıştı,
“Acaba kimdi? Ben niye görmemiştim?”
Yemyeşil gözlü, uzun boylu, bi hayli yakışıklıydı. Elvis Presley, Göksel Arsoy yoksa Tanju Okan’a mı benziyordu? Ya da hepsinin karışımı mıydı bu adam, bilmiyordum. Çarpılmıştım işte…
Gençlik senelerımda en büyük hayalim gazeteci olmaktı. Bir gün isteğim yerine geldi, bir tatlı meltem gelip beni aldı, götürdü…
Bir an için kafasını kaldırıp bana baktığını fark ettiğimde adamın yemyeşil gözleriyle karşı karşıya geldim. Tanımadığım biriydi, önceden hiç görmediğim kadar güzel gözleri vardı ve hiç beklemediğim bir anda çıkmıştı karşıma.
Kendimi bulutların üzerinde gibi hissediyordum, o kısacık an öylesine uzun gelmişti ki bana, gözlerimi ayıramıyordum. İçinde kaybolup gittiğim o yeşil gözlere bakarken hissettiklerim gerçek olamayacak kadar güzeldi. Gözlerinden çıkan yeşil bir ışık gelip beni sarmalıyor, havaya kaldırıyor, alıp ona götürüyordu. Ya da bana öyle geliyordu, bilmiyorum ama beni çok etkilediği kesindi. Daha şaşkınlığımı üzerimden ahepsiştım ki bana doğru eğilerek,
“Günaydın” dedi.
Nefesim kesilecek gibi oldu, kalbim çok bi hayli hızlı atıyordu. O an hissettiklerimi, heyecanımı anlayacak diye çok korkuyor ama yine de kendime gelemiyordum. Çekinerek,
“Günaydın” diye karşılık vererek elimde kalan fotoğraf makinemi nihayet boynuma geçirebildim. Adam merdivenlerden çıkmaya devam ederken ben de gazeteden dışarı çıkıyordum ama aklım onda takılıp kalmıştı,
“Acaba kimdi? Ben niye görmemiştim?”
Yemyeşil gözlü, uzun boylu, bi hayli yakışıklıydı. Elvis Presley, Göksel Arsoy yoksa Tanju Okan’a mı benziyordu? Ya da hepsinin karışımı mıydı bu adam, bilmiyordum. Çarpılmıştım işte…