Gerilim Kitapları
Son Küre PDF Oku
Son Küre PDF oku, PDF kitap depomuzda, Erdem Ünlü tarafından kaleme alınan Son Küre isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786058007291 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Son Küre kitabı 216 olarak yayınlanmıştır. Son Küre kitabını 30.04.2020 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Son Küre PDF Oku.
Son Küre PDF Oku
Ne kadar olduğunu bilemediği bir süredir boşluktaydı. Hiçbir duyusu yoktu, boşlukta olduğunu hissedecek kadar bile. Yavaş yavaş geri dönmeye başladıklarında algılamıştı, az önce hiçbir hissinin olmadığını. Belki de doğum gibiydi bu yaşadığı deneyim. Yeniden mi doğuyordu acaba? Annesinin karnında mıydı? Bir şeyin karnında gibiydi aslında ama birinin karnında olmak nasıldı onu bilmiyordu. Birazdan hayata kavuşacaktı, tüm hisleriyle birlikte. Nefes alıyor, kalbi atıyordu. Şimdi de kulağına birtakım sesler geliyordu. Birisi yürüyordu ve bir kapı açıldı. Görmek istedi. Gözlerini açtı. Karşısında bir kadın vardı. İyice baktı yüzüne. “Einar?”
“Benim adım bu, bir yaşamım vardı.” diye düşündü.
Bizler, insanlık olarak belirli bir düzeyde tıkandığımızı ve daha fazla ilerleyemediğimizi düşünüyoruz. Söylediklerimi yalnızca teknolojik ilerleyiş olarak algılama lütfen, bunun yanında varlığımız da ilerlemiyor. Duygularımız, algılarımız, düşünce şeklimiz… Yani benliğimiz tıkanmış durumda. Geçmişe incelediğimizde insanlığın gelişiminin giderek hızlandığını bilinmekte. Özellikle geçtiğimiz yüzyılda bunu konsantre biçimde gördük. Lakin bulunduğumuz yüzyılda, olduğumuz düzeyde tıkanıp kaldık. Geçmişte insanlığın bundan çok daha uzun süreler boyunca hiç ilerleme kat etmediği oldu. Lakin bu yalnızca o dönem için kabul edilebilir bir durum. Çünkü o zaman hâlâ, bir öncekine kıyasla daha sık gelişmiş oluyorduk. Burada mühim olan, attığımız gelişim adımlarının sıklığının asla azalmaması. Şu an insanlığın yaşadığı ise yavaşlama ile ifade edilemez, tamamen durmuş haldeyiz.
“Benim adım bu, bir yaşamım vardı.” diye düşündü.
Bizler, insanlık olarak belirli bir düzeyde tıkandığımızı ve daha fazla ilerleyemediğimizi düşünüyoruz. Söylediklerimi yalnızca teknolojik ilerleyiş olarak algılama lütfen, bunun yanında varlığımız da ilerlemiyor. Duygularımız, algılarımız, düşünce şeklimiz… Yani benliğimiz tıkanmış durumda. Geçmişe incelediğimizde insanlığın gelişiminin giderek hızlandığını bilinmekte. Özellikle geçtiğimiz yüzyılda bunu konsantre biçimde gördük. Lakin bulunduğumuz yüzyılda, olduğumuz düzeyde tıkanıp kaldık. Geçmişte insanlığın bundan çok daha uzun süreler boyunca hiç ilerleme kat etmediği oldu. Lakin bu yalnızca o dönem için kabul edilebilir bir durum. Çünkü o zaman hâlâ, bir öncekine kıyasla daha sık gelişmiş oluyorduk. Burada mühim olan, attığımız gelişim adımlarının sıklığının asla azalmaması. Şu an insanlığın yaşadığı ise yavaşlama ile ifade edilemez, tamamen durmuş haldeyiz.