Roman Kitapları
Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) PDF Oku
Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) PDF oku, PDF kitap depomuzda, Sümeyye Demirkan tarafından kaleme alınan Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057583956 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) kitabı 496 olarak yayınlanmıştır. Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) kitabını 24.02.2020 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) PDF Oku.
Veda Caddesi – Fecr (Ciltli) PDF Oku
Kapatın ışıkları, gökyüzündeki yıldızlara
ihanettir bu aydınlık.
Ait olduğu yerdeydi. Buradaydı. Gitmişti ama kaderin ağları öyle bir örülmüştü ki onları çözmeye kimsenin gücü yetmezdi ve yetmeyecekti.
Aymira… Her şeyini yitirdiği anda başlamıştı belki de hikâyesi. Köklerini toprağından koparttıklarını sanmıştı ama o yalnızca susuz kalmıştı. Kamer… Her şeyini kaybettiğini sandığı anda aslında onsuz hiçbir şey olduğunu fark etmiş ve yüreğindeki boşluğu, onun yüreğinin sesiyle doldurmuştu. Bu artık geri dönülmez bir yoldu. Artık ikisi için de düşmek yoktu.
Acılar… Sanrılar… Sonu gelmeyen ağlamalar… Can yakan kayıplar… Hepsi onlar içindi, hepsi iki kalbin birbiriyle olan mücadelesi, birbirlerine tutunma hikâyesiydi. Bu artık bir savaşın, savaşın var ettiği aşkın sesleriydi. Sesler peşinde bir sürü şarkıyı sürükledi ve hepsi aynı şeyi dile getirdi: Yan yanaysak savaşabiliriz, yan yanaysak bu savaşta ölebiliriz.
“Ben yarayım sana kalan fakat ne zaman güneşe değil aya bakarsan, işte orada bulunacağım tüm zamanlarıne inat, seninle başka bir fecri karşıladığım an.”
ihanettir bu aydınlık.
Ait olduğu yerdeydi. Buradaydı. Gitmişti ama kaderin ağları öyle bir örülmüştü ki onları çözmeye kimsenin gücü yetmezdi ve yetmeyecekti.
Aymira… Her şeyini yitirdiği anda başlamıştı belki de hikâyesi. Köklerini toprağından koparttıklarını sanmıştı ama o yalnızca susuz kalmıştı. Kamer… Her şeyini kaybettiğini sandığı anda aslında onsuz hiçbir şey olduğunu fark etmiş ve yüreğindeki boşluğu, onun yüreğinin sesiyle doldurmuştu. Bu artık geri dönülmez bir yoldu. Artık ikisi için de düşmek yoktu.
Acılar… Sanrılar… Sonu gelmeyen ağlamalar… Can yakan kayıplar… Hepsi onlar içindi, hepsi iki kalbin birbiriyle olan mücadelesi, birbirlerine tutunma hikâyesiydi. Bu artık bir savaşın, savaşın var ettiği aşkın sesleriydi. Sesler peşinde bir sürü şarkıyı sürükledi ve hepsi aynı şeyi dile getirdi: Yan yanaysak savaşabiliriz, yan yanaysak bu savaşta ölebiliriz.
“Ben yarayım sana kalan fakat ne zaman güneşe değil aya bakarsan, işte orada bulunacağım tüm zamanlarıne inat, seninle başka bir fecri karşıladığım an.”