Roman Kitapları
Zaman ve Ruh PDF Oku
Zaman ve Ruh PDF oku, PDF kitap depomuzda, Uğur Cumaoğlu tarafından kaleme alınan Zaman ve Ruh isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786257555715 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Zaman ve Ruh kitabı 160 olarak yayınlanmıştır. Zaman ve Ruh kitabını 20.02.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Zaman ve Ruh PDF Oku.
Zaman ve Ruh PDF Oku
İnsan, kendisi için en büyük soru, en büyük muamma. İnsan, cismine yahut ismine göre değil, derdine göre ağırdır. İnsan, kâinattan büyük ve derdi de buna mukabil ona denk. İsminin ardındaki mânâyı anlayan cisminin ne kadar büyük olduğunu ve ağırlığını da anlayacak ve asıl derdine dönerek hafif ve değersiz şeylerden elini çekecek. İnsan derdin büyüğüdür ve var olmanın en büyük sancısını çeken de insandır. Çünkü insan, inançtır, imandır.
Bu inancın derinliği bizi anlamın derinliğine, anlamın derinliği bizi üslubun derinliğine ulaştırır. Özünü bilmenin bilgisi, bizi bilinmesi gerekenin özüne götürür. Medeniyetlerin insan ve evren tasavvuru ve bu anlayışı kuşatan benlik bilinçleri, bunun yanı sıra tarih yapma ve yazma eylemlerinin fizikötesi görüntüsüdür. Bu görüntü dışında kalan tüm fiiller, katı ideolojik şiddetten ve söylevlerden ibaret kalır.
İnsan, hakikatin hayali ile hayalin hakikati arasında, olabilecek olanı hayal etmeye çalışan bir varlıktır. İnsan, varlık evinin yegâne rüyacısıdır. Kendini, çevresini, toplumu, yaşamı, dünyayı inşa ve ihya etmek ile sorumludur. Hakikatin sonsuz ufkundan haberdar edilen, marifetin tek muhatabı ve taşıyıcısı insandır. Kendisine emanet edilen sorumluluğun ve mirasın farkında, kendisinden önceki tecrübeyi omuzlayacak kadar cesur, üzerine ilave edip daha ileriye taşıyacak kadar balakalı ve özverili, kendisinden sonrası için yetkin bir emanet bırakacak kadar hassas bir varlıktır insan.
İnsanın ruhu göğe her baktığında, geldiği yere duyduğu özlem yüreğinin derinliklerinde biriktikçe, aşk kıvılcımı hayale bürünerek somut bir şekil alır. İşte bu, hakikatin sonsuz ufuklarına hayalin dokunmasıdır. Her dokunuş, değişik bir isimle mücessem hale gelir. Köklerine sırtını dayayanın her geçen gün gücü ve ihtişamı artar. Köklerden gelen bir insanlık ve gelecek tasavvuru, insanın hakikatini bilen, bildiren bir tasavvurdur. Bu bir geriye dönüş refleksi değil, bilakis zincirin kayıp halkasını bulup tamir etmek ve nesiller arasındaki kopukluğa neden olan arızaları gidermektir.
Bu inancın derinliği bizi anlamın derinliğine, anlamın derinliği bizi üslubun derinliğine ulaştırır. Özünü bilmenin bilgisi, bizi bilinmesi gerekenin özüne götürür. Medeniyetlerin insan ve evren tasavvuru ve bu anlayışı kuşatan benlik bilinçleri, bunun yanı sıra tarih yapma ve yazma eylemlerinin fizikötesi görüntüsüdür. Bu görüntü dışında kalan tüm fiiller, katı ideolojik şiddetten ve söylevlerden ibaret kalır.
İnsan, hakikatin hayali ile hayalin hakikati arasında, olabilecek olanı hayal etmeye çalışan bir varlıktır. İnsan, varlık evinin yegâne rüyacısıdır. Kendini, çevresini, toplumu, yaşamı, dünyayı inşa ve ihya etmek ile sorumludur. Hakikatin sonsuz ufkundan haberdar edilen, marifetin tek muhatabı ve taşıyıcısı insandır. Kendisine emanet edilen sorumluluğun ve mirasın farkında, kendisinden önceki tecrübeyi omuzlayacak kadar cesur, üzerine ilave edip daha ileriye taşıyacak kadar balakalı ve özverili, kendisinden sonrası için yetkin bir emanet bırakacak kadar hassas bir varlıktır insan.
İnsanın ruhu göğe her baktığında, geldiği yere duyduğu özlem yüreğinin derinliklerinde biriktikçe, aşk kıvılcımı hayale bürünerek somut bir şekil alır. İşte bu, hakikatin sonsuz ufuklarına hayalin dokunmasıdır. Her dokunuş, değişik bir isimle mücessem hale gelir. Köklerine sırtını dayayanın her geçen gün gücü ve ihtişamı artar. Köklerden gelen bir insanlık ve gelecek tasavvuru, insanın hakikatini bilen, bildiren bir tasavvurdur. Bu bir geriye dönüş refleksi değil, bilakis zincirin kayıp halkasını bulup tamir etmek ve nesiller arasındaki kopukluğa neden olan arızaları gidermektir.