Ferayi PDF Oku
Ferayi PDF oku, PDF kitap depomuzda, Ahmet Zeki Muslu tarafından kaleme alınan Ferayi isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057421098 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Ferayi kitabı 152 olarak yayınlanmıştır. Ferayi kitabını 03.07.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Ferayi PDF Oku.
Ferayi PDF Oku
Ferayi, Güneybatı Anadolu’da altı yüz yıl önce yaşanan bir sevda söylencesidir. Söylencenin kahramanları, Menteşe Beyliği beylik ailesinden Yakup Bey’in yakışıklı oğlu İlyas Bey ile konar-göçer bir yaşam süren bir Yörük obası demircisinin kızı Ferayi’dir.
İlyas Bey av tutkunu, dağlar sevdalısı bir yiğit kişidir. Bir gün Marçal Dağları’nda avlandığı sıra karşısına narin bedenli, iri kara gözlü bir ceylan çıkar. Takılır ceylanın peşine, ceylan kaçar, İlyas Bey kovalar.
Ceylanı gözden yitirdiği yerde karşısına, bir çift sürmeli iri kara gözlü, fidan boylu, ay yüzlü, güzeller güzeli bir Yörük kızı çıkar. İşte ne olursa o günden sonra olur. İki genç arasında, Menteşe yöresinde o günden bugüne öyküsü anlatılan bir sevda yaşanır.
Daha önce; Mor Cepkenliler, Menderes’in İki Yakası ve Fetretin Kartalı adlı romanları ile Batı Anadolu’nun gizli tarihini gün yüzüne çıkaran Ahmet Zeki Muslu, bu romanıyla
Menteşe yöresinin tarihi bir söylencesini okurlarına aktarıyor.
Bir takım Şamanist inançlarını koruyan konar-göçer Yörüklerle, toprağa yerleşen Türkmenlerin toplumsal hayatlarını, söylenceler, türküler, maniler ve folklorik öğelerle bezeli bir biçimde anlatıyor.
Batı Anadolu’ya yerleşen Türkmenlerle Yörüklerin belleklerinde sakladıkları sözlü tarihleri ve edebiyatları bu romanda yeniden yaşam buluyor.
***
“Karşısında genç kız, özenle örülen zülüflerinin yedisini sağ omzundan, diğer yedisini de sol omzundan arkaya atmıştı. Başı Yörük usulü bağlı, al yazmanın altındaki takkeye sarı sarı tuğralar diziliydi. Sırtındaki mor cepken, mavi boncuklarla süslü, çiçek desenleriyle bezeliydi. Güz elması yanaklı, selvi boylu, sülün gibi bir kızdı. Dinç yapılı, ince belli, iri kara gözlüydü. Bu kız, dertlere derman mıydı, yoksa yiğidi derde salan bir ahu muydu?
Gezdiği dağlar, bastığı toprak dile gelse söyler miydi?”