Roman Kitapları
Mezar Taşı PDF Oku
Mezar Taşı PDF oku, PDF kitap depomuzda, Seyyat Aran tarafından kaleme alınan Mezar Taşı isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786052315743 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Mezar Taşı kitabı 120 olarak yayınlanmıştır. Mezar Taşı kitabını 16.02.2021 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Mezar Taşı PDF Oku.
Mezar Taşı PDF Oku
XX. yüzyıl sonlarında Ermenilerin Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinde gerçekleştirdiği insanlık dışı katliamlar hepimizin hafızasındadır. Seyyat Aran yapılan bu katliamların canlı tanıklarından biri olarak gördüklerinden ve yaşadıklarından edindiği tecrübeleri kaleme almış, zulme, işkenceye, muhacirliğe ve yoksulluğa maruz kalan bir ailenin portresini bu romanda çizmiştir.
…Mezar taşlarının yontulduğu atölye kalabalıktı. Gelenlerin hepsi şehit olan evladına mezar taşı siparişi verenlerdi.
Ağabala Usta, Semender’e sarıldı. Onun da oğlu Şuşa’da şehit olmuştu. Kendi elleriyle yontmuştu oğlunun heykelini. Tanıyanlar “Bu, mezar taşı değil yahu, canlıinsandır!” diyorlardı.
…Oğlunun askere gitmesine birkaç ay kalsa da Ağabala oğlunu kararından döndürememişti. Mikail liseyi
yeni bitirmişti o sene. Ailesinin baskılarına rağmen Gence’deki üniversitelerin hiçbirine başvuru yapmamıştı. “Şimdi tahsilzamanı değil, Ermeniler Gökgöl’deler. Onların yarın öbür günGence’ye yürümeyecekleri ne malum? Bunu yaptıklarında okumamız mı gerek yoksa silah alıp atalarımızın mezarını korumamız mı?”
Babası bakakalmıştı. “Bu çocuklar ne hızlı büyüdüler,ne zaman böyle akıllandılar?” Oğlunun kelimeleri bi hayli mantıklıydı. Gerçekten de vatan olmadıktan sonra tahsilmiş, üniversiteymiş neye yarardı!
…Mezar taşlarının yontulduğu atölye kalabalıktı. Gelenlerin hepsi şehit olan evladına mezar taşı siparişi verenlerdi.
Ağabala Usta, Semender’e sarıldı. Onun da oğlu Şuşa’da şehit olmuştu. Kendi elleriyle yontmuştu oğlunun heykelini. Tanıyanlar “Bu, mezar taşı değil yahu, canlıinsandır!” diyorlardı.
…Oğlunun askere gitmesine birkaç ay kalsa da Ağabala oğlunu kararından döndürememişti. Mikail liseyi
yeni bitirmişti o sene. Ailesinin baskılarına rağmen Gence’deki üniversitelerin hiçbirine başvuru yapmamıştı. “Şimdi tahsilzamanı değil, Ermeniler Gökgöl’deler. Onların yarın öbür günGence’ye yürümeyecekleri ne malum? Bunu yaptıklarında okumamız mı gerek yoksa silah alıp atalarımızın mezarını korumamız mı?”
Babası bakakalmıştı. “Bu çocuklar ne hızlı büyüdüler,ne zaman böyle akıllandılar?” Oğlunun kelimeleri bi hayli mantıklıydı. Gerçekten de vatan olmadıktan sonra tahsilmiş, üniversiteymiş neye yarardı!