Sanat Kitapları
Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema PDF Oku
Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema PDF oku, PDF kitap depomuzda, Azime Cantaş tarafından kaleme alınan Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786053146704 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema kitabı 240 olarak yayınlanmıştır. Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema kitabını 02.10.2024 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema PDF Oku.
Politikadan Sinemaya Minör-Oluş: Türkiye’de Bir Direniş Figürü Olarak Sinema PDF Oku
1968 hadiselerinın etkisi altında düşüncelerini ortaya koyan ve temsil düşüncesine en fazla karşı çıkan Gilles Deleuze ve Felix Guattari post-yapısalcı yaklaşımda ayrı bir konumdadırlar. Bu filozoflar, toplumsal, siyasal ve ekonomik yaşamın değişimlerine paralel biçimde yeni bir düşünce pratiği geliştirmişler ve felsefeye ilk ilkelerden başlamak yerine ortadan bir yerden başlamışlardır. Deleuze felsefesinde arzu, duyumsama, anlam ve yaşam gibi birden fazla kavram, estetik, etik ve siyasete yönelik bir sarmal şekilinde iç içe geçer. Kavramlar değişim ve dönüşüm içinde klasik felsefenin ağaçşekilli düşünce sistematiğinin dışına çıkarak, özgür bir düşünceye ulaşılabileceğini gösterir. Bu kitap fark ve oluş filozofu Deleuze’ün rehberliğinde sinemanın felsefesini anlama çabası içinde ortaya çıkmıştır. Daima değişimi olumlayan, yaratıcı bir arzuyu öne çıkaran Deleuze keşfedilirken, çoklu bağlantılarla sınırdaki devrimcinin yani minörün gücü anlaşılmaya çalışılmıştır. Minör, molar yapılardan kaçış hattı çizerek, farklılığı, oluşu ve yaşamı olumlar. Minör sinema ise klasik sinemanın aksine evrim veya devrim gibi fikirlerden bağımsız bir biçimde politiktir, tahammül edilemeyendir ve imkânsızlıklarla yapılandır. Bir kitle sanatı olan sinema “halkın eksikliği”ni en etkili bir biçimde gösterecek tek sanattır. Politik sinemanın üzerine kurulduğu temel budur. Bundan dolayı sinema sanatı, halen orada olmayan bir halkın özne olmasına katkıda bulunma işlevini üstlenmelidir. Sınıfsal farkın, toplumsal cinsiyetin ayrımlarında izleri görülen minör; ideolojik söylemin, bilinçlendirmenin yerini terk ederek, şizo/özneye kucak açan, parçalanarak çoğalan, seyirciyi rahatsız eden bir sinema dilini oluşturmalıdır.