Roman Kitapları
Yeryüzüne İn PDF Oku
Yeryüzüne İn PDF oku, PDF kitap depomuzda, Ayten Altayda tarafından kaleme alınan Yeryüzüne İn isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057334855 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Yeryüzüne İn kitabı 216 olarak yayınlanmıştır. Yeryüzüne İn kitabını 09.08.2022 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Yeryüzüne İn PDF Oku.
Yeryüzüne İn PDF Oku
“Ben Alunis. İki gün önce Yeryüzüne indim. Burada benim için çok kıymetli ve mühim birini arıyorum, Kaileb’i. Dünya zaman süresiyle bir ay on gün önce Dünya gezegenine gitmişti.
Kaileb ve ben, geleneksel mezuniyet sonrası seyahatimizi başka gezegenlere ve Dünveyahil farklı geçmiş yüzsenelera yapıp, kendi gezegenimiz olan Arketak’a yakın bulunan Rallar Uzay İstasyonuna aynı gün dönecektik. Ben dönmüştüm, o dönmemişti.
Derin bir nefes aldım ve Rallar Uzay İstasyonu ekibine “Nasıl olur?” diye endişeyle sordum ve “Kaileb, mekaya te? Kaileb, nerdesin?” diye fısıldadım.”
“Ben Ferda, on sekiz yaşını yeni bitirmiş bir kız, böyle bir anlatıyı neden yazıyorum? Arketak diye bir gezegenle, Alunis ve Kaileb diye tanımadığım birileriyle alakalı bu net rüyalar, bilincime önümüzdeki zamanlarda bir uygarlığın olduğu zamandan gelen iletiler, ‘gelecekten anılar” beni yazmaya zorlamış olabilir…. Renan şöyle demişti, ‘Doğada köprüler yetişmiyor, doğada adalet yok, fakat ihtiyaç sebebiyle bunların hayali ve tasarımı önce düşünen bireylerin zihninde doğuyor, sonra zorlukla, mücadeleyle onları gerçekleştiriyorlar!”… Ya gerçekten Arketak diye bir yer varsa? Ben olmaması, veya kurulamaması imkansız diye düşünüyorum; zihnime gelen bu net görüntüler, sözler ve fikirler gerçek değil mi?!…
Arketak gezegeninin takvim yılına göre on yüzyıl önce, dünyanın yirmi birinci yüzsenesinde geçen bu kaybolma ve arama hikayesi, Arketakilerin ‘ruhun ruha dokunuşu’ dediği gerçek aşkın, bin yıl sonra da var bulunacağına dairdir, çünkü biz sevgiyle insan oluruz ve aşkla kutsandık, zaman var olmadan önce…
Kaileb ve ben, geleneksel mezuniyet sonrası seyahatimizi başka gezegenlere ve Dünveyahil farklı geçmiş yüzsenelera yapıp, kendi gezegenimiz olan Arketak’a yakın bulunan Rallar Uzay İstasyonuna aynı gün dönecektik. Ben dönmüştüm, o dönmemişti.
Derin bir nefes aldım ve Rallar Uzay İstasyonu ekibine “Nasıl olur?” diye endişeyle sordum ve “Kaileb, mekaya te? Kaileb, nerdesin?” diye fısıldadım.”
“Ben Ferda, on sekiz yaşını yeni bitirmiş bir kız, böyle bir anlatıyı neden yazıyorum? Arketak diye bir gezegenle, Alunis ve Kaileb diye tanımadığım birileriyle alakalı bu net rüyalar, bilincime önümüzdeki zamanlarda bir uygarlığın olduğu zamandan gelen iletiler, ‘gelecekten anılar” beni yazmaya zorlamış olabilir…. Renan şöyle demişti, ‘Doğada köprüler yetişmiyor, doğada adalet yok, fakat ihtiyaç sebebiyle bunların hayali ve tasarımı önce düşünen bireylerin zihninde doğuyor, sonra zorlukla, mücadeleyle onları gerçekleştiriyorlar!”… Ya gerçekten Arketak diye bir yer varsa? Ben olmaması, veya kurulamaması imkansız diye düşünüyorum; zihnime gelen bu net görüntüler, sözler ve fikirler gerçek değil mi?!…
Arketak gezegeninin takvim yılına göre on yüzyıl önce, dünyanın yirmi birinci yüzsenesinde geçen bu kaybolma ve arama hikayesi, Arketakilerin ‘ruhun ruha dokunuşu’ dediği gerçek aşkın, bin yıl sonra da var bulunacağına dairdir, çünkü biz sevgiyle insan oluruz ve aşkla kutsandık, zaman var olmadan önce…