Bir Yalnız Günebakan PDF oku, PDF kitap depomuzda, Nur Ötken tarafından kaleme alınan Bir Yalnız Günebakan isimli kitabı siz değerli...
Şehrin Suskunları PDF Oku
Şehrin Suskunları PDF oku, PDF kitap depomuzda, Veli Karanfil Mustafa Karaman tarafından kaleme alınan Şehrin Suskunları isimli kitabı siz değerli okurlarımız için hazırladık. 9786057294241 dilinde ve Kitap Kağıdı ebatında basılan ayrıca TÜRKÇE sayfadan oluşan Şehrin Suskunları kitabı 192 olarak yayınlanmıştır. Şehrin Suskunları kitabını 06.12.2023 numarası ile orijinalliğini sorgulayabilirsiniz. Şehrin Suskunları PDF Oku.
Şehrin Suskunları PDF Oku
Fakülteyi yeni elde etmiştim. Telefonların, medya havuzunun olmadığı o senelerda kitaplarla yaşamak ve bizim dünyamızın o satırların neresinde olduğu gibi bir mesele vardı. İçiniz dbi hayli bunları paylaşma ihtiyacı hissediyordunuz. Gurbete giderek öğrenci olmanın nesi güzel denilirse, işte bu tarafı diyebilirim.
Susku ekibiyle birbirimizi görmediğimiz bir gün hemen hemen olmazdı. Ansızın kapınız çalınır ve sohbetler akar giderdi.
Bizim (üniversite) zamanımız bir tutkunun, bir hayâlin peşinden koşmaktı. Yeter ki derginin yeni sayısı çıksın, diğerleri bizde zaten var olandı. Paramız da yoktu aslında. Kara kara düşündüğümüz bir tek bu idi. İlhammış, dünyalar tasarlamakmış, bize kolaydı. Her buluşmamızda halen bilmediğimiz farklı yanlarımızı da keşfederdik. Bu yeni keşiflerle bir yola revan olurduk. Bazı zaman bir cümle, bir anı, arada bir de yaşamın özeti gibi cümleler. Dert büyüktü ama ufak mutluluklar yetiyordu.
Yaşamda en güzel şey bir dostun kapısını çalmak. Ve geleceğini hissettiğiniz anda çıkıp gelmesi o dostun. O anlamda ben bunu yaşadığım için şanslıyım diyorum. Elinde bir tutam yaprak çayla, arada bir bir ufak tüple, arada bir de meyvelerle gelen dostlarım olmuştur. Kapıdan girip sedire oturmuştur birisi. Hiç konuşmadan uzun bir şiir okuyup gitmiştir.
Sohbetlerimizde şu iki kelime hiç eksik olmamıştır;
“Okuyor musun?”
“Yazıyor musun?”
Kelimelerin Sihirbazı
Susku ekibiyle birbirimizi görmediğimiz bir gün hemen hemen olmazdı. Ansızın kapınız çalınır ve sohbetler akar giderdi.
Bizim (üniversite) zamanımız bir tutkunun, bir hayâlin peşinden koşmaktı. Yeter ki derginin yeni sayısı çıksın, diğerleri bizde zaten var olandı. Paramız da yoktu aslında. Kara kara düşündüğümüz bir tek bu idi. İlhammış, dünyalar tasarlamakmış, bize kolaydı. Her buluşmamızda halen bilmediğimiz farklı yanlarımızı da keşfederdik. Bu yeni keşiflerle bir yola revan olurduk. Bazı zaman bir cümle, bir anı, arada bir de yaşamın özeti gibi cümleler. Dert büyüktü ama ufak mutluluklar yetiyordu.
Yaşamda en güzel şey bir dostun kapısını çalmak. Ve geleceğini hissettiğiniz anda çıkıp gelmesi o dostun. O anlamda ben bunu yaşadığım için şanslıyım diyorum. Elinde bir tutam yaprak çayla, arada bir bir ufak tüple, arada bir de meyvelerle gelen dostlarım olmuştur. Kapıdan girip sedire oturmuştur birisi. Hiç konuşmadan uzun bir şiir okuyup gitmiştir.
Sohbetlerimizde şu iki kelime hiç eksik olmamıştır;
“Okuyor musun?”
“Yazıyor musun?”
Kelimelerin Sihirbazı
YAZAR BİLGİSİ
YORUMLAR